Fatih Erbakan’dan iktidara ‘2025 bütçesi’ eleştirisi: “Bu bütçede borç, faiz, vergide adaletsizlik var! Vatandaş yok, ezilenler yok!”
Konuşmasında, bütçenin vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu ve ezilen kesimler yerine faiz ödemelerine öncelik verdiğini belirten Erbakan, hükümetin ekonomik politikalarını şu sözlerle değerlendirdi:
“Üzülerek ifade ediyoruz ki, 2025 yılı bütçesi vatandaşın, ezilenlerin bütçesi değildir. Bu bütçede ‘paylaşımda adalet’ yoktur. Bu bütçede borç, faiz vardır, vergide adaletsizlik vardır. Bu bütçe borç-faiz-zam-vergi bütçesidir.”
“AK Parti dünya faiz şampiyonu olarak tarihe geçecek”
Erbakan, faiz ödemelerinin bütçede büyük bir yer kapladığını ve 2025 yılında yapılacak 1,95 trilyon TL faiz ödemesinin bir önceki yıla göre %50 arttığını belirtti.
Faiz ödemelerinin bütçe açığından bile fazla olduğuna dikkat çeken Erbakan, konuşmasında şunları söyledi:
“2025 yılında ödenecek 1,95 trilyon liralık faiz, doları 35 liradan hesap edersek 56 milyar dolara tekabül etmektedir. Geçen yılki faiz ödemesi, 1,3 trilyon TL idi. Bu sene 1,95 trilyon TL’ye çıkıyor. Yani faiz ödemesi bu sene tam %50 oranında artıyor. Bir önceki yıla göre bütçe toplamı %32,7 büyürken, faiz ödemeleri ise %50 oranında artmıştır. Geçen yıl faiz ödemesi, bütçe açığının %49’u kadarken bu yıl faiz ödemesi bütçe açığının %101’i kadardır. Yani bütçe açığından fazladır.Bu rakamlar, faiz ödemelerinin yıldan yıla ciddi şekilde artış gösterdiğinin bir ispatıdır. Orta Vadeli Program da bunu doğrulamaktadır. 21 senede faize 598,3 milyar dolar aktaran AK Parti hükümetleri, önümüzdeki üç yılda da 151,6 milyar dolar daha faiz ödemesi gerçekleştirmeyi planlamaktadır. Dolayısıyla 2028 yılına, yani AK Parti iktidarının 25. yılına gelindiğinde 750 milyar dolarlık kamu kaynağı faiz yoluyla rantiyeye aktarılmış olacaktır. Ve AK Parti iktidarı ‘dünya faiz şampiyonu’ olarak tarihe geçmiş olacaktır.
Bu yıl yapılacak 1,95 trilyon TL faiz ödemesini 4 kişilik bir aile için hesap ederseniz; her bir aileden her ay 7.542 lira, yılda ise 90.507 lira 2025 yılında faize gidecektir. Bu yıl ödenecek 1,95 trilyon liralık faiz, 2023 yılında Türkiye’de faaliyet gösteren 1.062.328 firmadan toplanan 527 milyar liralık kurumlar vergisinin neredeyse 4 katıdır. Bu faize verilen para ile Türkiye genelinde 750 bin yeni konut yapılabiliyor ve neredeyse 1 yıllık konut ihtiyacını karşılayabiliyorsunuz. Bu para ile imalat ve tarım sanayiinde 35 bin adet küçük ve orta ölçekli yeni işletme kurarak 800 bin yeni istihdam oluşturabiliyorsunuz.
Devlet olarak 10 milyon asgari ücretliye bir sene boyunca her ay 16 bin lira fazladan para verebiliyorsunuz, böylece asgari ücretlinin eline geçen para aylık 33 bin lira oluyor. Engelli vatandaşlarımızın, şehit-gazilerimizin tamamının taleplerini yerine getirebiliyorsunuz. Ülkemizdeki 3.000 SMA hastasının tamamının tedavisi için gereken paranın 105 milyar TL olduğunu, yani faize harcanan paranın %5’i kadar bir tutara tekabül ettiğinin altını çiziyoruz.”
“Vergiler dar gelirlinin omzunda”
Vergi adaletsizliğini de eleştiren Erbakan, toplanan vergilerin büyük kısmının dolaylı vergilerle dar gelirli vatandaşlardan sağlandığını belirtti:
“Yani 2025 yılında 4 kişilik bir aileden; her ay 49 bin lira, yılda ise 588 bin lira vergi alınacaktır. Faiz ödemelerinin vergi gelirlerine oranı 2023 yılında yüzde 15 iken, 2025 yılında toplanan verginin yüzde 17,5’u faize gidecek. Yani her geçen sene daha fazla vergi faize gidiyor. Zenginden alınan vergiler yani ‘doğrudan vergiler’ %34 seviyesinde ama dar gelirliden alınan ‘dolaylı vergiler’ %66 oranında. Bu bir adaletsizliktir.
Yine vergi harcamaları kalemi altında açıklanan vergi muafiyetleri var. Bu sene 1,4 trilyon TL gelir vergisi alınmayacak. 701 milyar TL de kurumlar vergisi alınmayacak. Yani 2,1 trilyon liralık gelir ve kurumlar vergisinden vazgeçiliyor. Bu 2,1 trilyon TL’lik vergi muafiyetinin yaklaşık 1 trilyon liralık kısmı iki elin parmaklarını geçmeyen imtiyazlı holdinglere gidecek.”
“Önce millet yerine önce imtiyazlılar diyen anlayıştan bir an evvel vazgeçin”
Konuşmasının sonunda çözüm önerilerini sıralayan Erbakan, hükümete şu çağrılarda bulundu:
“Enflasyonu kalıcı olarak ortadan kaldırmak istiyorsak; mutlaka arzı artırmalıyız. Bir planlama çerçevesinde ağır sanayide ve gıda/tarım/hayvancılık sektörlerindeki arzı artırmaya yönelik hamleler yapmalı, bu yolla enflasyonla mücadele etmeliyiz.
Milli Görüş ne zaman iktidara gelse; üretimi ve böylece arzı artırarak, istihdamı artırarak, gelir dağılımında adaleti sağlayarak, israftan kaçınarak, denk bütçe yapıp faiz canavarından kurtularak, milli kaynak paketleri oluşturarak ve oluşan refah payını dar gelirli milyonlarla paylaşarak enflasyonla mücadele yoluna gitmiş, vatandaşı, tüccarı ve üreteni asla ezmemiştir. Hükümeti bir kez daha uyarıyoruz: Önce millet demek yerine önce imtiyazlılar diyen anlayıştan bir an evvel vazgeçin. İsrafı önlemeniz gerekiyor. Milletin hakkını imtiyazlı holdinglere aktarmaktan vazgeçmeniz gerekiyor. Denk bütçeyi yapıp, bu faiz canavarından bu milleti, bu ülkeyi kurtarmanız gerekiyor. Paylaşımda adaleti sağlamanız gereklidir.”