Emrullah Akbulat
Deprem Felaketinde ÖNCE AHLAK ve MANAVİYATIN ÖNEMİ bir kere daha anlaşıldı
Millet olarak asrın felaketini yaşarken; Münferitte olsa yıkıntılar arasında veya yardıma gidenleri soymaya çalışanları gördük, üzüldük. Böylesi acılı ortamda hazin ruh halini yaşayanlara üzüldük, kızdık. ” Yakışmadı ” dedik.
Enteresan toplumuz. Ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın iyi kalmakta direnen kardeşlerimiz olduğu gibi; şahıslarına münhasır kötülüklerini her fırsatta ifşaa eden vatandaşlarımız var. Hani,” iki çeşit insan vardır; Biri iyi, diğeri kötü ” denir ya, çok doğru. Ha,” hani hiç etliye sütlüye karışmayan, güya halim – selim görünen kesimde var ” dediğinizi duyar gibiyim. Esasen bu kötü güruh var ya, işte bu bana necilerin perdelemesiyle daha çok gürültü koparıyorlar, kalabalık görünüyorlar diyorum. Bir ağabeyimin dediği gibi: ” onlarıda kötüler hanesine ekleyin. ”
Rahmetli Erbakan Hocamız 1970 li yıllarda Milli Nizam Partisini kurduğu zaman; Milli Görüşün ilk şiarı olarak ” Önce Ahlak ve Maneviyat ” ı belirtmişti. Hakikaten afatla birlikte ÖNCE AHLAK ve MANEVİYAT ” ın önemini bir kere daha anlamış olduk. Her zaman okullarda ciddi anlamda ” adab ı muaşere ” dersleri olmalı derken demek istediğimiz buydu. Okullarda felsefe içerikli Din Dersi değil, ciddi anlamda İSLAM öğretilmeli dememiz bundandır.
Velilerimize, öğretmenlerimize, eğitim kadrolarımıza, hasılı; MEB ve DİB’e(Diyanet İşleri Başkanlığı) büyük görevler düşüyor. Çocuklarımıza vaktinde sahip çıkmalıyız. Öğretmenlerimizin otoritesini asla sarsmamalıyız. Öğrenciler karşısında ki; İtibarını korumalıyız. Despot bir ortam demiyoruz ama eğitim – öğretim ortamından asla taviz vermemeliyiz. Aynı şekilde İmamlarımızda daha aktif olmalı, gençlere, çocuklarımıza, toplumumuza inancımızı layığıyle aktarabilmeliler…
Bakın: Asrın felaketini yaşadığımız bu zor günlerde ABD yardım olarak savaş gemisi gönderirken, diğer Batılı ülkeler sadece kurtarma ekibi gönderdiler. Gene müslüman ülkeler maddi – manevi destekleriyle yanımızda olmaya çalıştılar. Bu gerçeğe hep birlikte şahit olduk.
Tek çare var; Kendi kimlik, kültürümüze, Tarihi köklerimize sahip çıkmaktır. Köklerimizden – küllerimizden doğacağız. Önce ahlak ve maneviyat diyeceğiz. Peygamberimiz Hz Muhammed(sav); “Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.” buyurmuşlardır. (Muvatta’, Hüsnü’l-Huluk, 8) Bizler de o güzel ahlakı sahiplenelim, yüceltelim. Böylece ülkemiz ve insanları olarak, daha mutlu, huzurlu yaşayacağımızdan emin olalım. Vesselam…