
Emrullah Akbulat
Sizin taptığınız, benim ayağımın altındadır. ” demiş Muhiddin Arabi
Toplum olarak hazin bir durumumuz var. Dörtbir yanımızı bidatlara kuşattırmışız. Muhiddin Arabi’nin ” Sizin taptığınız, benim ayağımın altındadır ” sözü yavan kalır. Mal, mülk, servet, makam, mevki, kibir, evlat vb eklemekle bitmez; Daha nicelerini baş tacı edip, adeta kölesi oluyoruz. İplerimizi koparmışçasına, kontrolsüz, gürültülü yaşamımız mazaallah bidatlar derken şirke doğru evriliyor.
Dinleme kültürümüz, muhabbet alışkanlığımız vardı. Bakmayın siz, okuma alışkanlığımız yoktu diyenlere. Bizler, daha küçük yaşlarda Kur’an okumayı öğrenen, okumayı – yazmayı bilen bir toplumduk. Ama geldiğimiz noktada maalesef,az okuyan, az dinleyen bir toplum haline dönüştük.
Efendim,neden az okuduğumuzun bir çok sebebi var. Buraya takılıp kalmak değil; İnsanlarımızı tekrar okumaya, dinlemeye, hatta, muhabbete yönlendirmenin yollarını aramalıyız. Haliyle böyle bir gelişme için ciddi girişimler gerekiyor.
Batı toplumlarında da gençliğin eskisi gibi okumadığı anlaşılıyor. Gösrellik, yeni iletişim fonksiyonları fazla düşündürmeden sürüklemek istiyor. Ne olursa olsun, bu çarkı tersine döndürmeliyiz. Tekrar okuma,dinleme,hatta,muhabbet etme alışkanlığımız için adeta seferber olmalıyız.
Özellikle gençlerimiz sanki kaderlerine terkedilmiş gibi. Global iletişim kanalları ve işbirlikçileri gençlerimizin maddi- manevi değerlerinden kopuk yetişmesi için her türlü fitneyi yayıyorlar. Bırakın gençleri, tüm toplumumuz bu tehdit altında.
Tabii ki Dünyayı seveceğiz ama her an ölecekmiş gibi de Rabbimize yönelik olalıyız. Gençlerimiz bu idrakle, Milli Görüşle donanmış vaziyette geleceğe hazırlanmalı. Yoksa, ümitsiz – yılgın, hatta, kendi toplumunun maddi – manevi değerlerine hasım bir geleceğe teslim oluruz.
Üzülerek ifade edelim, çözülme, hatta, çürüme her alanda yaygınlaşıyor. Birey olarak inancımız zayıflıyor. Mal, mülk, makam – mevki, itibar vb hırslarımız; Tıpkı, Muhiddin Arabi Hazretlerinin döneminde olduğu gibi: ” Sizin taptığınız, benim ayağımın altındadır. ” dedirtecek seviyeye gelmiştir. Tabi, ne olursa olsun ümitsiz olmamamız gerekiyor. İnşaallah gelecek günler daha iyi olacak. Karamsar olmamamız lazım. Yeter ki, bizler düzelmek için birazcık olsun kıpırdanalım. Vesselam.
Emrullah Akbulat