YAPI  DENETİM  FİRMALARI  VE  BELEDİYELER  YAPILAN  İNŞAATLARDAN  MESULDÜRLER

Emrullah Akbulat

           1999 da yaşadığımız deprem felaketinde görüldü ki, binalar ne imar planına uygun yapılmış, ne de deprem statiği uygulanmış. Onca ölüm;  İhmal ve açgözlülüğün neticesinde yaşanmış. Dönemin iktidarı 10.04.2000 tarihinde kanun hükmünde kararnameyle Yapı Denetimi hakkında ki uygulamayı başlatmış. Daha sonra eksiklikler göz önünde bulundurularak 13.07.2001 de hazırlanan kararnamenin yerine 24461 sayılı resmi gazete ilanıyla yeni uygulama başlatılmış.

            Maalesef; Kahramanmaraş merkezli on vilayeti ciddi manada tesiri altında bırakan asrın felaketi depremde bir kere daha şahit olduk:  Bugüne kadar yaşadıklarımızdan hiç bir ders almamışız. Öyle anlaşılıyor ki, depremin yaşandığı merkezlerde TOKİ dışındaki yapıların tamamına yakını ya çökmüş ya da ağır hasar görmüş.

          İnşaat projeleri Belediyelerin ilgili bölümlerince incelenir onaylanır veya red edilir. İmar planına uygun yapılması için gerekli inceleme ve takipler yapılır. Maalesef, Belediyelerde bu konuda gerekli hassasiyetin gösterilemediği ortada. Kimileri ” müteahhit ve inşaat sektörünün karşısında Devletin memurları sahipsiz ” diyor. Bu da ayrıca düşünülmesi gereken meselenin bir yönü.

          Bundan sonra ne yapılacak ? Önemli olan bundan sonrası. İnşaallah herkes payına düşen dersi almış olarak geleceğe yürürüz. Tarım arazilerinin talan edilmesine fırsat verilmemeli. İnşaata müsayit olmayan zeminlere inşaat izni asla verilmemelidir. Bu mevzuda suç işleyenlere müsamaha gösterilmemelidir. Yeni yapılacak bina, köprü vb yapıların tarihi geçmişimize uygun mimariyle yapılmaları sağlanır.

         Acının yaşandığı şu hüzünlü günlerimizde ortalığa fırlayıp yalan yanlış bilgilerle insanlarımızın aklını karıştırmaya çalışanlara da fırsat verilmemelidir. Üzülerek ifade edelim bu ülkede yardımlaşmayı – dayanışmayı engellemeye programlanmış bir kesim var. Geçmişte örneklerini  çok yaşadık. Bugün de aynı güruh moral bozmaktan başka bişeye hizmet etmiyor.

          Bu olumsuz, kara çalanlara bakın geçmişte merhum Erbakan Hocamıza binbir yalan ve iftiralarda bulunanlardır. O dönemde Bosna;  Sırp ve Hırvat ırkçıların zulmü altında. Maddi – manevi yardıma ihtiyaçları var. Yardımlar toplanıyor, ulaştırılmaya çalışılıyor. Kimileri de bu yardımlaşmayı engelleyebilmek için binbir yalanla  Erbakan Hocamızı mağdur etmeye çalışıyorlardı. Unutmadık, kimileri unutabilir ama o günleri yaşayanlar çok iyi hatırlarlar.

         Ne olursa olsun, hangi olumsuzluklar yaşanırsa yaşansın. Bu ülke bizim, bu vatan bizim, ezanlar bizim, insanlar bizim. Bu acılı dönemi atlacağız. İnşaallah dersimizi almış olarak geleceğe doğru yürüyeceğiz. Rabbimiz bizimle beraberdir. İnanıyoruz, güçlüyüz, Vesselam…