İnsanlara kendimizi beğendirmek ve onların sevgisini kazanmak için istediğimiz kadar çabalayıp duralım. İstediğimiz kadar güzel elbiseler giyelim. İstediğimiz kadar süslü laflar edelim. İstediğimiz kadar insanlara hoş ve şirin görünmeye çalışalım. Ne yaparsak yapalım, sonuçta bir insanı kullara sevdirecek olan Allah’tır.
Çünkü sevgi, hazinesi Allah katında olan büyük bir nimettir. Ve Allah, o nimeti ancak dilediği kullarının kalbine, dilediği zamanda ve dilediği ölçüde indirir.
O halde insanların sevgisini kazanmak isteyen, önce Allah’ın sevgisini ve rızasını kazansın! Çünkü Allah, bir kulunu severse onun sevgisini bütün kalplere koyar.
Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki: Allah, “Ben filanı seviyorum, onu sen de sev!” diye emreder. Cebrail onu sever ve sonra gök halkına, “Allah filanı seviyor, onu siz de seviniz” diye seslenir. Gök halkı da o kimseyi sever, sonra yeryüzündekilerin kalbinde o kimseye karşı bir sevgi uyanır.” (Müslim, Birr 157)
İşte bu sevginin oluşmasının ana nedeni imanın kulun kalbinde kökleşmesi, onun düşünce, his ve duygularının tamamını kuşatması ve tüm davranışlarında bir salih amel olarak kendisini göstermesidir.
Eğer kul, imanını hayatına hâkim kılar ve salih amel işlemeyi de bir hayat biçimi haline getirirse Allah, o kul için insanların kalbinde bir sevgi yaratır. Kur’an’ımız bu müjdeyi bize şu şekilde verir, “İman edip salih ameller işleyenler için Rahmân, (insanların gönüllerine) bir sevgi koyacaktır.” (Meryem, 96)
Bu sevgi, insana işlediği salih amellerin elbisesinin giydirilmesi, bu amellerin kokusuyla kokulanması, bu amellerin tadıyla tatlanması ve kulların nazarında bu amellerle tanınması, sevilmesi, takdir edilmesi ve takip edilmesidir. Ve hatta düşmanlarından bile saygı görmesidir.
Müslüman şahsiyet bilmelidir ki, bir insanı kullara güzel gösteren Allah’tır. Onun sözlerini kullara beğendiren ve tesirli kılan Allah’tır. Onun davranışlarını kullar üzerinde etkili kılan Allah’tır. Onu kulların içinde yükselten de alçaltan da, öne çıkaran da geri bırakan da, bir mevkiye getiren de indiren de Allah’tır. İlgiye de sevgiyi de muhabbeti de ona yönlendiren Allah’tır. O halde önce Rabbimizin sevgisini kazanalım. Onun sevgisini kazanacak ameller peşinde koşalım.
Peki, Allah kimleri sever?
Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki:
Allah, ısrarla duâ edenleri sever. (Camiussağir, 1876)
Allah, yumuşak ve güler yüzlü kimseyi sever. (Camiussağir, 1856)
Allah, helâl kazanç yolunda kulunu yorgun görmeyi sever. (Camiussağir, 1882)
Allah katında amellerin en sevimlisi dili muhafaza etmektir. (Camiussağir, 201)
Sizin Allah'a en sevimli olanınız, az yiyip içen ve bedence hafif olanınızdır. (Camiussağir, 221)
Allah'a en sevimli eviniz, içinde ikram gören bir yetimin bulunduğu evdir. (Camiussağir, 2133)
Allah, eski dostluğu devam ettirmeyi sever. Öyle ise onu devam ettirin. (Camiussağir, 1874)
Allah'ın en çok sevdiği amel, Allah için sevmek ve Allah için düşmanlık beslemektir. (Camiussağir, 201)
Allah'ın en sevdiği amel, aç olan bir muhtaca yemek yedirmek veya onun bir borcunu ödemek ya da onun bir sıkıntısını gidermektir. (Camiussağir, 199)
Farzları yerine getirdikten sonra, Allah'ın en çok sevdiği amel bir Müslüman’ı sevindirmektir. (Camiussağir, 200)
Allah, fakir ve çoluk çocuğu çok olduğu halde insanlara el avuç açmayan (izzetli) kulunu sever. (Camiussağir, 1887)
Allah’ın sevdiği ve sevdirdiği kullardan olmak duasıyla…