Hz Muhammed ( sav ); “Müslüman, dilinden ve elinden müslümanların zarar görmediği kimsedir...” (Buhârî, Îmân, 4-5)           Esed döneminde tutuklanan oğlunu bir daha göremeyen baba; Şehrin meydanındaki bir duvara oülunun fotoğrafını  yapıştırırken bağırıyor, feryat ediyor. Diyor ki; '' Bu cinayetlerden sadece zalim Esed değil, Rusya ve İran'da mesul. Netanyahu gibi onlarda yargılanacaklar..''            Rusya, Baba Hafız Esed'den itibaren desteklerini hiç esirgemedi. Hmeymim hava üssünden kalkan uçak ve helikopterler; Muhalifleri bonbalama bahanesiyle başta Halep, Hama olmak üzere bütün yerleşim yerlerini harabeye çevirdi. Zaman zaman Hmeymim hava üssü yetmedi Tartus'taki donanma üssünden kalkan helikopterlerde cinayetlere ortak oldu.           İran'da mezhepsel bahanelerle sahip çıktığı Esed'e destek maksadıyla 10.000 devrim muhafızını Şam'a gönderdi. Acımasızlıklarıyla Suriye halkı arasında korkuya sebep olan bu askerlerde şehirlerin tahribine, insanların katledilmesine katkıda bulundular. İran bununlada yetinmedi. Afganistan, Pakistan, Irak, Yemen vb gibi ülkelerden Şii militan getirerek Suriye'de vahşetin artmasına katkıda bulundu. Demokrafik yapıyı değiştirmek için 700 binden fazla Şii'yi Suriye'ye getirdiği konuşuluyor. Yeni yönetim bunların Suriye'den tart edileceğini duyurdu. Bu da önemli bir gelişme.           Hitler mezalimini gölgeleyecek, işkence aletleri, işkence odaları, tecavüzler vb toplu cinayetler. Neticede, Şam'ın 20 km yakınında bile 300 e yakın kişi kazılan çukura gömülmüş. Binlerce kişi tutuklanmış, bir daha evine dönememiş. Başta Şam olmak üzere bütün şehir meydanlarına tutuklanıp geri gelmeyenlerin fotoğrafları yapıştırılıyor. Tutuklanıp geri gelmeyenler arasında 12 yaşından küçük kız çocukları bile var.           Kardeş Esed'in uyuşturucu imalathanesi ortaya çıkmış. Uyuşturucu rejimin önemli gelir kaynaklarından biri olarak görülmüş.Sadece bu mu ?! Bir çok kişinin organları alınarak öldürülmüş. Organ mafyasıda aktif olarak çalışmış.           Gelinen noktada; Muhalifler iktidar olduktan sonra tüm Suriye halkını kucaklayacak bir yol takip edeceklerini deklare ediyorlar. Bu sevindiricidir. Müslim, gayri müslim, Sünni Alevi vb ayırım yapmadan adil bir idare sergilemeleri senelerdir huzura muhtaç yaşayan insanlara beraber yaşama şevki verecektir. Öyle anlaşılıyor ki, emperyalistler proveke etmediği müddetçe huzur ortamı  artarak devam edecektir.      Prof Dr N. Erbakan; '' Bir gün mesele Suriye olursa bilin ki hedef Türkiye’dir! ''            Merhum Prof Dr Erbakan'ın siyonizm - İsrail ve Suriye ile ilgili önemli söylemleri olmuştur. Siyonist İsrail ile ilgili sözleri bugün söylenmiş gibi güncelliğini korurken; Suriye ile ilgili günümüzde yaşananlarla ilgili ifadeleride olmuştur. Bazı Tarih bilmeyenler, ülke ve coğrafyanın sosyolojik, siyasi, askeri öneminden bihaber olanlar veya art niyetli olanlar '' Suriye'den bize ne '' diyorlar. Tabi bu art niyetli olanlar o kadar sırıtıyorlar ki; Varil bombalarıyla halkını bombalayan cani Esed'i savunacak kadar gözlerinide  karartıyorlar.           Netice olarak Suriye'de yaşanan her gelişme Türkiye'yi ve vicdan sahibi her insanımızı ilgilendirir. Milli Görüş lideri merhum Prof. Dr Necmettin Erbakan ''  Bir gün mesele Suriye olursa bilin ki hedef Türkiye’dir! '' diyerek, ifadeye çalıştığımız mevzumuzu özetlemiş. Bu vesileyle hocamızı da rahmetle anmış olalım. Vesselam