Tehcir’de çoğunluğu yayan Afyon,Niğde,Kayseri,Malatya ve Kahramanmaraş’a kadar gidilmiştir…
Manyas, Gönen, Bandırma’nın köylerini kapsayan sürgün(tehcir) 2 Mayıs 1923 lerde uygulamaya konmuş; Hiç bir şeyden habersiz köylüler çaresiz yollara dökülmüştü. Bugün yakın Tarih olmasına rağmen elde doğru dürüst resmi belge,kayıt olmaması da ayrıca üzücü ve tehciri yaşayanların çocukları açısından yaralayıcı.
Politik karmaşa ve denklemlerinden habersiz, düşmana karşı verilen kurtuluş mücadelesinde en ön safta yer almış insanlar taltif beklerken sürgün yaşıyorlardı. Onlara göre ne Çerkes Ethem,ne Anzavur Ahmet ne de Berzeg Sefer Bey haindi. Onlar, vatan için denilen her davete koşulsuz icabet etmişlerdi.
Elde merhum Mehmet Fetgerey Şoenu’nun TBMM ye sunusundan başka bir şey yok. Hatıralar onur kırıcı, kalpleri incitici hakedilmemiş cezalandırmaydı. 2000 li yıllara gelindiğinde Çerkes Ethem’in HAİN ilan edildiğine dair hiç bir resmi belgenin olmadığı, Anzavur Ahmet’in de Sultan’ın emirleri doğrultusunda hareket ettiği Tarihçiler tarafından yazılı-görsel basında dillendirilmeye başlandığı yıllar oldu. Değişmeyen bir şey vardı; Güney Marmara Çerkesleri tehciri yaşadı. Bir çok insan babasını-dedesini,annesini,birinci derecede yakınlarını kaybetti. Sakat kaldı yahut onurları incitildi. Acılar hala taze ve yeni neslin hafızalarına aktarılmış vaziyette.
Yakın tarihlere kadar Çerkes Ethem – Anzavur Ahmet vesileleriyle Tarih kitaplarına yazılan menfi ithamlar Çerkeslerin(Adıgelerin) vatana karşı olumlu-sadakatli tutumlarını değiştirmemiştir,değiştirememiştir.
Güney Marmara Çerkesleri Sürgünü’nde dedesini kaybeden biri olarak üzüldüğüm bir noktada, bu konuda akademik bir araştırmanın olmaması. Çerkes olan münevver-aydınların bu konuda ciddi çalışmalar içerisinde olmamaları. Umalım, ümit edelim bundan sonra ciddi çalışmalar yapılsın genç nesil bu konuda net bilgilere sahip olsun.
Gönen’in Üçpınar Köyü(28 Mayıs 1923 P.tesi), Muratlar Köyü(5 Haziran 1923 Salı),Armutlu(sızı köy 9 Haziran 1923 C.tesi), Dereköy(Keçidere 13 Haziran 1923 Çrş), Çınarlı (Keçeler 17 Haziran 1923 C.tesi) tarihlerinde tehcir yolculuğuna çıkarlarken Karalar Çiftliği,Bayramiç,Hacı Menteş,Ayvalıdere vb köyler uzun süre tehcire hazır vaziyette bekletilmiş malı-mülkü kelepir rakamlara elden çıkartılmıştır.
Bandırma-Manyas’ın Boğazpınar(Mürüvvetler Ocak 1923),Kızılköy(Kızılkilise-Kızıksa 7 Haziran 1923), Yeniköy (7 Haziran 1923),Dümbe(Tepecik 7 Haziran 1923),Ilıca (Ilıcaboğaz 11 Haziran 1923),Karaçalılık Köyü 13 Haziran 1923, Bolağaç 13 Haziran 1923, Değirmenboğazı 21 Haziran 1923,Hacıosman Köyü 21 Haziran 1923 tarihlerinde tehcir yoluna çıkarlarken Çakırca Köyü ,Çavuş Köyü, Durak Köyü, Elkesen Köyü, Eski Manyas,Esen,Ergili,Geyikler,Hacıyakuplar,Hamamlı,Muradiye ve Süleymanlı Köyleri de mağdur şekilde tehcire hazır bekletilmişlerdir.
Tehcir yolunun çok zorlu geçtiği muhakkak. Çünkü bir çok insan yollarda vefat etmiştir. Günlerce çarıklar ayaklardan çıkarılmamış,kangren olup ayaklarını kaybedenler olmuştur. Onurları incinenlerin acısı sineye çekilmiş gene de hiç bir Adıge-Çerkes devlete münferit veya toplu karşı çıkma eyilimi göstermemiştir. Ancak yöneticileri degu-neşü şeklinde isimlendirmekten de geri kalmamıştır.
Tehciri kim durdurdu? Bu konuda kesin bilgi yok. Rauf Orbay ve arkadaşlarının yurt dışına çıkmayı kabul etmesiyle tehcirin durduğu yaşlılar tarafından anlatılırdı. Hatta Orbay yurt dışına çıkmayı kabul etmeseymiş Türkiye’de ki tüm Çerkesler yerinden edilecekti şeklinde abartılı anlatımlarda bulunanlarda olmuştur.
Tehcir kadar tehcir sonrası Tarih kitaplarına HAİN kelimesinin düşülmesi Çerkesler arasında unutulmaz acılara neden olmuştur. Öyle ki bu tanımlama ve eğitim süreci toplumda yanlış anlamalara neden olmuştur.
Güney Marmara Çerkesleri tehciri meselesi daha detaylı,bilimsel,akademik anlamda gündeme taşınmayı bekliyor. Böylece kırılan kalpler,incitilen onurlar tamir olur ve tehciri yaşayanların çocukları teselli bulurlar.
çüyoko emrullah akbulat
17 Mart 2021 Liderhaber.com da yayınlandı