'' Tarih bilmeyen diplomat pusuladan anlamayan kaptana benzer. ''
Merhum Cevdet Paşa'nın '' Tarih bilmeyen diplomat pusuladan anlamayan kaptana benzer, her ikisinde de karaya oturma tehlikesi kaçınılmaz neticedir. '' dediğini biliyoruz. Ayrıca, bir çok önemli şahsiyetin Tarihin kıymetini anlatmak için veciz ifadeler olarak kabul ettiğimiz sözleri vardır.
Cemil Meriç'in '' Tarih, galiplerin yazdığı bir kitap. Zafer, arkasından bıçaklanan masum düşmanların cesetleri üzerine atılan yapma çiçeklerden bir çelenk. '' ifadesi manidardır. Voltaire'nin '' Tarih; kralların, generallerin çiftliği değil, milletlerin tarlasıdır. Her millet geçmişte bu tarlaya ne ekmişse, gelecekte onu biçer. '' sözü ise beyinlere işlenilecek cinsten.
Bertolt Brecht ise sanki bize seslenmiş '' Yenilenlerin tarihini yenenler yazmıştır. '' demiş. Cenab Şahabettin ise '' İnsan tarihe her istediğini söyletebilir; çünkü ölüler itiraz edemezler. '' demiş.
Maalesef 100 yıl öncesini bilmeyen, yahut bir tercümanı(tercemesi) olmadan mezar taşlarını okuyamayan bir toplumuz. Tarihimızle aramızda kocaman engel(ler) var. Bir kere Osmanlıca bilmiyoruz. Latince okumaya - yazmaya başladık. Konumuz latince değil tabi Tarih.
Gelişmiş ülkelerde Tarih ciddi bir bilim olarak kabul ediliyor, öğrenciler ciddiyetle Tarih dersleri alıyorlar. Bizler henüz Matematik kadar, Fizik kadar vb Tarih dersinin önemini kavrayamadık. Yıllardır okutulan Tarih, Tarihimizi sevdirmek yerine hafife aldırmış. Masal, hikaye anlatır gibi Tarih dersi işlenirse neticede boş nesiller yetişir. Bir kaç meraklının dışında Tarihi layıkıyla okuyan, öğrenen olmaz. Hal öyle olunca Tarih bilmeyen politikacılar sahne alıyor. Tarih bilmediği için bu Milletin dostunu düşmanını tanımıyor. Merhum Cevdet Paşa'nın dediği gibi pusuladan anlamayanlar kaptan olmaya yelteniyorlar.
Emin olun Tarih dersinin hakkı verilirse; Matematikte, Fizikte, elektronikte, makinede, Mimarlıkta vb daha başarılı olmak isteyen nesiller yetişecektir. Memleketine, Milletine ve dahi insanlığa faydalı; Milli şuur, Milli Görüş sahibi nesiller yetişecektir.Vatanı, insanları için üretmek - ürettirmek isteyecektir. Tarih bilinci, sadece gençlere değil tüm topluma birlik - beraberlik - kardeşlik şuuru verecektir.
Tabi, sömürgeciler bir toplumda Tarih bilinci oluşsun istemezler. Merhum Oktay Sinanoğlu bu durumu "Bilincini kaybeden nesiller kimliğini kaybeder; vatan topraklarını, tapularını, yabancıya kendi eliyle verenlerin sayısı bol bol artar." şeklinde izah etmiştir.
Tarih konusunda bir hayli sevindirici gelişmeler var. İster yakın Tarih konusunda olsun ister öncesi olsun toplumda gerçeği arama merakı ciddi anlamda artmıştır. Tarih; Din, dil vb gibi kimlik kültürü besleyen ana kaynaklardan biridir. Temenni edelim Milli Eğitim müfredatlarında daha gerçekçi, Tarihi sevdiren, merak uyandıran dil - üslup kullanılsın.
Tarih bilenlerin Edebiyattan, şiirden, sanattan vs hatta, yaşamaktan daha büyük keyf aldıklarını söyleyenlere katıldığımı ifade etmek isterim. Tarih bilenler felsefeyide bilir, bilim ve teknolojinin kıymetini de diyelim. Vesselam...