Avrupanın tüm ülkeleri arasında tutuklu ve hükümlü - mahkum sayısı en fazla ülkeyiz. Bu mevzuda lideriz yani. Cezaevlerindeki sayıyı düşürerek Devletin yükünü hafifletmeye çalışıyorlar. Bir gazeteci olarak ifade edeyim; Bu uygulamalar ve yürürlükteki kanunlarla ne tutuklu sayısı düşer ne de mahkum sayısı. Korkarım bu sayı her gün daha da artacak.
Anlamakta zorlanıyorum. Hukukçuların bu olumsuz gidişat için bir yorumları, çözüm önerileri yok mu ?! Ya yasamayla yükümlü olanlar, onlar ne diyor bu acıklı gidişata, haziğn neticelerine.
Genç nüfusta suç işleme oranı artıyor. Anne - babalar üzgün, çaresiz. Sadece aileler mi suçlu, yoksa; Dayatılan eğitim sistemimi.?! İktidara bu mevzuda yol gösterecek muhalefet partilerininde bu mevzuda bir çalışma yapmadıkları ortada. Daha ne kadar ceza evi açılacak. Devlet; Binasına ayrı, mahkumuna ayrı, görevlilerine ayrı masraf yapıyor. Yazık değil mi?
Çok bilmek mi gerekiyor, meseleyi - sorunu anlamak için ? Yahu, cezaların caydırıcı bir özelliği olmalı. Suç işleyen karşılığını göreceğini bilmeli. Kimse, bir başkasının yaşama hürriyetine kolay müdahale etmemeli. Bu kadar ucuz mu insan hayatı veya insanlarımız bu kadar mı kıymetsiz ?!
'' Gençler nereden öğreniyorlarsa çete gibi geziyorlar. Akşam iş dönüşü evime giderken korkuyorum '' diyen kadına huzursuz yaşamı reva gören kanun(lar) kanunmudur.?! Lütfen, insanların serzenişlerini dikkate alın. Seçim kaygılarıyla çözüm üretilmez.
Vatandaşlar çocuk parklarına özellikle okul yakınlarında ki parklara kamera takılmasını talep ediyorlar. Malum, huzur için ekibi ayrı, donanımı ayrı, aracı ayrı bir külfet. Kamera ise bir gere takılır, denetimi - takibi kolay, şu anki masraflarla kıyaslanamaz külfeti olur.
İnsanlarımızı seviyoruz, çocuklarımızı seviyoruz. Güvenli bir gelecekleri olsun, güvenli yaşasınlar istiyoruz. Bunu ancak kanunlarla güvence altına alabiliriz. BU mevzuya aralıklarla devam edeceğimizi belirtelim ve noktalayalım. Vesselam...