Çalışma hayatında ne kadar tedbir alırsanız alın,iş kazaları mutlak yaşanır.Acıdır ki bu iş kazalarında hayatlarını kaybedenlerde olur. Ama kabul edelim ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği meselesine lüzumu kadar kıymet verilmiyor. Hal böyle olunca;  ihmaller ve yeterli tedbirler alınmayınca haliyle insan kaybımız artıyor.           Son on yılda iş kazalarında hayatını kaybeden insan sayımız '' 18.838 '' müthiş bir rakam. Ayrıca 2012 - 2022 arası kayıp sayımız bu. Bu on yıl içerisinde iş kazalarında  % 686 artış olmuş. Bunu sadece sanayileşmeyle izah etmek mümkün değil. Çünkü; Ülkemizi Avrupa Birliği ( AB ) ülkeleriyle kıyaslarsak, Türkiye'de bir yılda iş kazalarında vefat eden insan sayısı  Fransa da ki iş kazalarında ki kayıpların iki katından fazla. Bir de onlarda istihdam oranı da yüksek.           Ülkemiz son yirmi yılda hakikaten gelişti ama gelişmeyen bir şey varsa; O da çalışanların İSİG çerçevesinde çalıştırılmamaları. Sadece İSİG değil, iş güvenliği, ücretler ve sosyal kazanımlardada çalışanlar kayıptalar. Oysa, sermayedarlar ( patronlar ) geçmişte görülmeyen devlet destekleriyle ihracat rekorları kırıyorlar. Buna rağmen çalışanların kazançta payları düşüyor. Türkiye olarak Hindistan'dan iyiceyiz diyerek teselli bulabiliriz.           13 Şubat 2024 günü Erzincan'ın İliç ilçesinde bir maden sahasında altın madeni kazı alanında toplanan yığının heyelana dönüşmesi neticesinde 9 işçi toprak altında kaldı. Bu iş yeri Dünyaca ünlü bir firma. Hakkında ciddi suçlamalar var. Bakalım bu suçlamalar nasıl neticelenecek.           Temenni edelim tedbirler arttırılsın. Yoksa, günde ortalam 4 insanımız evine ekmek götürebilmek için gittiği iş yerinden tabutla dönüyor. Rabbimiz kaybettiklerimize rahmet eylesin. Geride bıraktıklarına da sabır versin. Tabi, devlet bu alanda ciddi mesafe katederken, özel sektörü ciddi takip ve kontrol altında tutmalı. Hangi iş kollarında iş kazaları çok oluyor, tedbirler ne düzeyde. İSİG konusunda ne tür yatırımları var ? takip edilmeli. Yoksa, her iş kazası sonrası; mağdur yakınlarını teselli etmek için kullanılan ifadelerle kalınmamalı. İnsanlarımızın beklentisi budur. Vesselam...