Tarih sayısız ibretlik misallerle dolu. Yaşanılanlara dair bilge kişiler muhataplarını veciz ifadelerle öyle güzel ikaz etmişler ki; Başlangıçta hulusi kalple dikkate alınmıştır. Hatta, '' Ben asla o duruma düşmem, düşürülmem de '' denilmiştir ama süreç içerisinde mülk sahiplenilmeye başlanınca bazı şeyler mübah görülmeye başlanıyor olsa gerek.           Kendisine aşırı güvenen ''  Ben asla o duruma düşmem, düşürülmem '' diyenlerinde neticede; Ebu Müslim Horasani'nin '' Onlar,  zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince de,  yıkılmaları mukadder oldu.” merhalesine geldiklerini görüyor ve üzülüyoruz.           '' Asla bize kalmayacağını bildiğimiz şu fani dünyada, ne kadar da çok günah biriktiriyoruz ''  diyen acı da olsa ne doğru söylemiş.  Maalesef, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz. Öyle hatalar yapıyoruz ki, özrü kabahatinden büyük oluyor. Belki bütün hatalar affedilebilir ama kul hakkının ödenmesi çok zor.           Din alimlerimiz, hocalarımız devamlı hatırlatırlar. Bizde mevzu edinmişken dile getirelim. Peygamberimiz Hz Muhammed'in (sav) "Mazlumun bedduasından sakınınız. Çünkü; onun duasıyla Allah arasında perde yoktur" (Buharî, Müslim) buyurmuştur, bizde hatırlatmış olalım.           Hangi iş olursa olsun. Ehliyet ve liyakat sahibi insanların yetkilendirilmesi lazım. Kayırmalar, iltimaslar, suistimaller vb söylenilen tüm güzel sözlerin üzerini örter. Bırakın sözü; Onca yapılan hizmeti - iyiliğide perdeler.           İdarecilerde  insandır. Duyguları vardır. Ancak, idari işlerde, hele hele memleket - Millet işlerinde duygusallığa yer yoktur, olmamalıdır. Ha olursa ne olur ? O zaman, en yakınınızdakiler tarafından yanıltılırsınız, hatalar yumağına gömülürsünüz.           Malum. Herkes hatip olamadığı gibi lider olmak ya da nasıl diyeyim lider vasıflı olmakta Allah(cc) vergisi desek abartmış olmayız. Herkes eğitilebilir ama hatiplik, liderlik(idarecilik) başka bişey. İyi bir hatip bazen iyi bir lider olmayabilir. Aynı şekilde liderde bazen iyi bir hatip olmayabilir ama seçkin iyi bir liderde, hatiplik muhakkak olmalıdır.           Lider mesuliyet şuuruyla yola çıkar. Beraber yola çıktığı insanları diri tutan liderdir. İnsanlarlada bağlarını güçlü tutar. Verdiği sözde durur. Buna ilk elden yanıbaşındakiler şahit olur. Ehliyet ve liyakat sahibi insanları etrafına toplar. Artık o ekibinin abisidir, hatta babasıdır. Samimiyet ve şefkatini esirgemez. Tabi, hataları da affetmez, suistimalleri cezalandırır. Danışmayı sever, ilme - bilime açıktır. İmanını daima güçlü tutmaya çalışır. Bir önemli hususi özelliği daha vardır liderin; 'Kızıl Elması vardır ve o hedefinden asla vazgeçmez.           Evet;  ders alınsaydı tarih tekerrür edermiydi başlığıyla kaleme aldığımız makalemizi; Lider tanımına vurgu yaparak bitirmeye çalıştık. Yazdıklarımız, temennilerimiz hayra vesile olsun İnşaallah. Allah'a emanetsiniz Vesselam..