birsan alüminyum
Mahmut Toptaş
Köşe Yazarı
Mahmut Toptaş
 

Tanrı yarışına girenler

Dünyamızda yaşayan insanların hepsi ilah yarışındalar. Ateistler de iki ilaha taparlar. Kendi heva/arzusunu ilah yapanlar. Kimin kriterlerine göre hayat yaşıyorlarsa ona tapanlar da iki tanrılıdırlar. (Bak: Kur’an-ı Kerim, Furkan süresi ayet 25/43 ve Casiye süresi ayet 45/23) Yarışta rekorun Hindistan’da olduğu kanaatindeyim. Bir hafta kaldığım Hindistan’da, okuyarak değil, dinleyerek edindiğim bilgiye göre, üç milyonun üzerinde tanrıları varmış. Hıristiyanların tanrısı dört tanedir. Tahrif edilmiş İncil’e göre “Teslis” özde tek, sözde üç olarak kabul ettikleri ve Baba tanrı, Oğul tanrı ve Ruhu’l-Kuds diye adlandırdıkları üç tanrıya kiliselerde ibadet ederlerken, kilisenin dışında çağın otorite sahibi olan krala, başkana uyarlar. Hatta Fransız ihtilalini yapanlar, “Allah’ı öldürdük, kiliseye gömdük” demişlerdi. Günümüz Hıristiyanları ile Yahudiler, ABD tanrısının kriterlerine itirazsız uyarlarken, kilise ve havralarda tahrif edilmiş kutsal kitaplarını okurlar. Tahrif edilmiş Tevrat, “Öldürmeyeceksin” demesine rağmen ABD tanrısı, Irak ve  Suriye’de bir milyonun üzerinde Müslüman öldürdükten sonra onun emrine uygun olarak Yahudiler, bir senede elli bin Müslüman öldürdüler, yüz binini yaraladılar ve dün de Gazze’de tek Müslüman kalmaması için ABD tanrısı talimatını işgalciler başı Netanyahu’ya verdi. Hâlbuki dünyada yaşayanların ve kıyamete kadar gelecek olanların Allah’ı, Rabbi, ilahı olan Rabbimiz, bakınız bizi ve tüm insanlığı nasıl uyarır: “Allah dedi ki: “İki ilâh edinmeyin O, ancak bir tek ilâhtır. Ancak benden korkun.” (Nahl süresi ayet 16/51) Saçımızın telinden tırnağımıza kadar milyarlarca hücremizi bilen, gıdasını gönderen, 24 saat Allah’ın koyduğu tabiat kanunlarına uyarken, Allah celle celalühü bırakıp, Rabbimizin yarattığı bu dünyada kendisi ölümlü olduğu gibi, fikirleri de ölen insanları tanrılaştırıp, Firavun makamına oturtup, havrada, kilisede, camide Allah’a kulluk yapan, dışarıda çağdaş Firavunlara gönülden tapınanların dinleri ne olursa olsun onlar, birbirlerinin dostlarıdırlar. Tahrif edilmiş ve dört tane İncil üretmiş Hıristiyanların şu anda kiliselerinde okudukları dört İncil’de de bulunan Yahudiler hakkındaki şu cümlelere bakınız:  “Siz ey yılanlar, siz ey engerek nesli! Cehennem hükmünden nasıl kaçacaksınız? Bunun için işte, size peygamberler, hikmetli adamlar ve yazıcılar gönderiyorum. Siz  onlardan bazılarını öldürecek  ve Haç’a gereceksiniz ve bazılarını  havralarda dövecek  ve şehirden şehre kovacaksınız ki, salih olan Habil’in kanından, mabetle  mezbaha/kesimhane  arasında öldürdüğünüz  Barahiya oğlu  Zekariyya’nın  kanına kadar, yeryüzünde dökülen her salih kan üzerinize gelsin. Doğrusu size derim: Bütün bu şeyler bu neslin üzerine gelecektir.” (Matta İncil’i 23/33-36)  Peki, ne oldu da, bugün Hıristiyanlar, engerek yılanlarıyla aynı çuvala girdiler? İkisi de havrayı ve kiliseyi hayatlarından çıkardılar ve hayat kriterlerini, hayatı yaratandan alıp, insan hayatına değer vermeyen, bir gram altın, bir varil petrol, bir doları bin, milyon hatta milyar insandan daha değerli sayan, çıkarından başka bir şeye inanmayan, “Senin ülkenin filan yerini ben kullanacağım” deme küstahlığını yapan insanlara kul olmada birleştiler. Rabbimiz, bize buyurur: “Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları (idareci) dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudur  (idarecisidir). Sizden kim onları (idareci) dost edinirse muhakkak o, onlardandır. Allah zalim toplumlara yol göstermez.” (Maide süresi ayet 5/51) Dikkatle şu ayetleri okuyun; sanki bugün inmiş gibi: “Ey iman edenler, Hak’tan size geleni inkâr ettikleri halde kendilerine sevgi ilettiğiniz, benim ve sizin düşmanınız olanları dost edinmeyin. Onlar, Rabbiniz Allah'a iman etmeniz sebebiyle Peygamberi ve sizi (yurdunuzdan) çıkarıyorlar. Eğer siz benim yolumda cihada ve rızamı aramak için çıkmışsanız niçin onlara gizlice sevgi beslersiniz. Ben sizin gizlediğinizi de, açıkladığınızı da bilirim. Sizden kim onu (düşmanı dost) edinirse doğru yoldan sapmış olur. Eğer onlar, sizi yakalarlarsa sizin düşmanınız olurlar ve size ellerini ve dillerini kötülük için uzatırlar ve inkâr etmenizi arzu ederler.” (Mümtehıne süresi ayet 60/1-2) Bu günlerde İhlâs/Kul hüvellahü ehad süresini çok okuyunuz. Manasını da “Şifa Tefsiri”nden bir okuyuveriniz. Cantaş Yayınları telefon: 0530 285 60 58 veya 0 (216) 344 98 87’den temin edebilirsiniz.
Ekleme Tarihi: 06 Şubat 2025 - Perşembe
Mahmut Toptaş

Tanrı yarışına girenler

Dünyamızda yaşayan insanların hepsi ilah yarışındalar.

Ateistler de iki ilaha taparlar.

Kendi heva/arzusunu ilah yapanlar.

Kimin kriterlerine göre hayat yaşıyorlarsa ona tapanlar da iki tanrılıdırlar. (Bak: Kur’an-ı Kerim, Furkan süresi ayet 25/43 ve Casiye süresi ayet 45/23)

Yarışta rekorun Hindistan’da olduğu kanaatindeyim.

Bir hafta kaldığım Hindistan’da, okuyarak değil, dinleyerek edindiğim bilgiye göre, üç milyonun üzerinde tanrıları varmış.

Hıristiyanların tanrısı dört tanedir.

Tahrif edilmiş İncil’e göre “Teslis” özde tek, sözde üç olarak kabul ettikleri ve Baba tanrı, Oğul tanrı ve Ruhu’l-Kuds diye adlandırdıkları üç tanrıya kiliselerde ibadet ederlerken, kilisenin dışında çağın otorite sahibi olan krala, başkana uyarlar.

Hatta Fransız ihtilalini yapanlar, “Allah’ı öldürdük, kiliseye gömdük” demişlerdi.

Günümüz Hıristiyanları ile Yahudiler, ABD tanrısının kriterlerine itirazsız uyarlarken, kilise ve havralarda tahrif edilmiş kutsal kitaplarını okurlar.

Tahrif edilmiş Tevrat, “Öldürmeyeceksin” demesine rağmen ABD tanrısı, Irak ve  Suriye’de bir milyonun üzerinde Müslüman öldürdükten sonra onun emrine uygun olarak Yahudiler, bir senede elli bin Müslüman öldürdüler, yüz binini yaraladılar ve dün de Gazze’de tek Müslüman kalmaması için ABD tanrısı talimatını işgalciler başı Netanyahu’ya verdi.

Hâlbuki dünyada yaşayanların ve kıyamete kadar gelecek olanların Allah’ı, Rabbi, ilahı olan Rabbimiz, bakınız bizi ve tüm insanlığı nasıl uyarır:

“Allah dedi ki: “İki ilâh edinmeyin O, ancak bir tek ilâhtır. Ancak benden korkun.” (Nahl süresi ayet 16/51)

Saçımızın telinden tırnağımıza kadar milyarlarca hücremizi bilen, gıdasını gönderen, 24 saat Allah’ın koyduğu tabiat kanunlarına uyarken, Allah celle celalühü bırakıp, Rabbimizin yarattığı bu dünyada kendisi ölümlü olduğu gibi, fikirleri de ölen insanları tanrılaştırıp, Firavun makamına oturtup, havrada, kilisede, camide Allah’a kulluk yapan, dışarıda çağdaş Firavunlara gönülden tapınanların dinleri ne olursa olsun onlar, birbirlerinin dostlarıdırlar.

Tahrif edilmiş ve dört tane İncil üretmiş Hıristiyanların şu anda kiliselerinde okudukları dört İncil’de de bulunan Yahudiler hakkındaki şu cümlelere bakınız:

 “Siz ey yılanlar, siz ey engerek nesli! Cehennem hükmünden nasıl kaçacaksınız?

Bunun için işte, size peygamberler, hikmetli adamlar ve yazıcılar gönderiyorum.

Siz  onlardan bazılarını öldürecek  ve Haç’a gereceksiniz ve bazılarını  havralarda dövecek  ve şehirden şehre kovacaksınız ki, salih olan Habil’in kanından, mabetle  mezbaha/kesimhane  arasında öldürdüğünüz  Barahiya oğlu  Zekariyya’nın  kanına kadar, yeryüzünde dökülen her salih kan üzerinize gelsin.

Doğrusu size derim: Bütün bu şeyler bu neslin üzerine gelecektir.” (Matta İncil’i 23/33-36)

 Peki, ne oldu da, bugün Hıristiyanlar, engerek yılanlarıyla aynı çuvala girdiler?

İkisi de havrayı ve kiliseyi hayatlarından çıkardılar ve hayat kriterlerini, hayatı yaratandan alıp, insan hayatına değer vermeyen, bir gram altın, bir varil petrol, bir doları bin, milyon hatta milyar insandan daha değerli sayan, çıkarından başka bir şeye inanmayan, “Senin ülkenin filan yerini ben kullanacağım” deme küstahlığını yapan insanlara kul olmada birleştiler.

Rabbimiz, bize buyurur:

“Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları (idareci) dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudur  (idarecisidir). Sizden kim onları (idareci) dost edinirse muhakkak o, onlardandır. Allah zalim toplumlara yol göstermez.” (Maide süresi ayet 5/51)

Dikkatle şu ayetleri okuyun; sanki bugün inmiş gibi:

“Ey iman edenler, Hak’tan size geleni inkâr ettikleri halde kendilerine sevgi ilettiğiniz, benim ve sizin düşmanınız olanları dost edinmeyin. Onlar, Rabbiniz Allah'a iman etmeniz sebebiyle Peygamberi ve sizi (yurdunuzdan) çıkarıyorlar. Eğer siz benim yolumda cihada ve rızamı aramak için çıkmışsanız niçin onlara gizlice sevgi beslersiniz. Ben sizin gizlediğinizi de, açıkladığınızı da bilirim. Sizden kim onu (düşmanı dost) edinirse doğru yoldan sapmış olur.

Eğer onlar, sizi yakalarlarsa sizin düşmanınız olurlar ve size ellerini ve dillerini kötülük için uzatırlar ve inkâr etmenizi arzu ederler.” (Mümtehıne süresi ayet 60/1-2)

Bu günlerde İhlâs/Kul hüvellahü ehad süresini çok okuyunuz.

Manasını da “Şifa Tefsiri”nden bir okuyuveriniz.

Cantaş Yayınları telefon: 0530 285 60 58 veya 0 (216) 344 98 87’den temin edebilirsiniz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergebze.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.