Peygamberimiz Hz Muhammed ( sav ) '' Mizana konulacak ilk amel; Güzel ahlak ve cömertliktir. '' buyurmuşlar.
'' Sen nasılsın '' diye arayan arkadaşım; Sevincimi nasıl anlatabilirim ki. '' Rabbimiz seni iyilerden etsin İnşaallah! '' dedim. Telefonda '' sarılıyorum sana '' dedi. Dost elinin, nefesinin sıcaklığını hissettim. Erken saatte sevincimi nasıl belli edebilirdim ki.
Çaylarımızı içtik. İkinci çay soğudu derken bir saate yakın geçti. Gassalden de bahsettik tabi. '' Ben cesedimi çoktan yıkadım abi '' dedi ya omuzlarına dokunduğumu unuttum. Yüreğime dokunmuştu çünkü. Kaçımız cesedimizi yaşarken yıkayabiliyoruz ki.
Yolda karşılaştım. Omuzları düşmüş, gözleri yaşlıydı. Sarıldı '' Hacı amca bizim çocuk evden kaçtı '' dedi. Teselli edecek bir söz bulamadım. Sımsıkı sarıldım. Bir gün sonra karşılaştık. Tekrar sarılıştık. '' Bulduk abi, getirdik eve '' dedi. Çok sevindim. Devamında '' Keşke kendi gelseydi, hala üşüyorum. '' dedi. Hakikaten zor zamandayız.
Çocuklarımıza her türlü imkanı sunarak onları geleceğe hazırladığımızı zannediyoruz. Yahu, ebedi yanında olmayacağız. Mesuliyet almayı öğretemiyoruz çocuklarımıza. Çalışmayı, emek vermeyi, terlemeyi öğrenmedikleri için; Haliyle hazırcı, müsrif, hatta, çıkarcı oluyorlar. Anne - baba, dede - nine üzülmüş umurlarında değil. Onur, itibar, haysiyet hak getire.
'' Zalimin karşısında, mazlumun yanında duruyorsan; Allahın selamı üzerine olsun ''
Her Put yıkılacağı anı bekliyor. Zalim diktatör Esedin heykelleri devriliyor. Malum iki çeşit put var. Görünen put(lar) bir de yüreklerimizde inşaa ettiğimiz putlar. Rabbimiz bizlere putlarımızı yıkmamızı nasip etsin. Yüreklerimize kendi sevgisini ve insan sevgisini nakşetsin. Yunus'un dediği gibi '' Biz kavga için değil, sevgi için yaratıldık. '' Niye putları dayatıyorlar ki ?!
Hakikaten ekmek büyük nimet. Dinimiz İslama ve kültürümüze göre bütün yiyecekler nimettir. Hangi nimet yere düşse alır; temizler, öperiz. O denli saygılıyız. Diyorlar ki '' efendim şu ürün para etmemiş diye dökülüp ayaklar altına alınmış, ezilmiş '' olmadı, yakışmadı. İlla protesto edilecekse başka bir yolu olmalı. Ne bileyim konu komşuya dağıtilır, vatandaşa dağıtılır. Hiç olmazsa dua alınır. Duadan büyük kazanç var mı ?
Bir kere daha geleneklerde oluşan kaidelerin - kuralların tartışılmazlığına inandım. Nice tecrübelerden sonra oluşuyor o kaideler. Her birinin kökeninde binlerce vakıa, binlerce sebep ve bilge insanların yorumları var. Aklımıza ne geliyorsa; Bilgi - ahlak üzerine oturtmalı ve inanarak yaşamalıyız. Yoksa, '' Narin '' ler yüreklerimizde yara olur. Üzüldüğüm bir noktada ahlaktan yoksunlar, edep - adap - ahlak - din düşmanları böyle zamanlarda ortaya fırlıyor, yüreklerimizi adeta kanatıyorlar.
Bana göre beşeri aşk aldatmacadır ve ilahi aşka götürmüyorsa yalandır, asla mutlu etmez. İnsan insanı sever, bazen çok sever o kadar. Günümüzde '' Tv diziler ve yayınların oyun - eğitim çağındaki çocukların: Kendilerini erken büyümüş hissetmelerine sebep olmakta ve daha da büyük aldanış ve hayat rotasında şaşırmalara yol açmaktadır. '' Aman anne - babalar çok dikkat. Makalemizi Şair Nedim'in '' Ağzınızdan çıkanlara daima dikkat edin. Çünkü, bir sözü unutmak bir yüzü unutmaktan çok daha uzun zaman alır. '' sözüyle bitirelim. Vesselam..