Eğitim, öğretim yılı 9 Eylül 2024 te başladı. Çocuklarımız,torunlarımız heyecanla okullarına koştular. Temenni edelim verimli, huzurlu bir eğitim senesi olsun. Mevzumuza başlarken adab ı muaşere dersinin müfredata girmesini takdirle desteklediğimizi belirtmek isterim. Bu mevzuda ayrıca bir makalemiz olacak diyelim ve mevzumuza girelim.
İlk ve orta dereceli okullarımızda birmilyon ikiyüzbin civarında öğretmenimiz görev yapıyor. Bunun 90 bin i okul öncesi okullarımızda vazifelendirilirken; İlköğretimde 300 bin, ortaokullarda üçyüzseksenbin, liselerdede dörtyüzbin öğretmenimiz görev yapıyor.
Genç öğretmen sayımız az değil. Milli eğitimimizde çalışan öğretmenlerimizin ( muallimlerimizin ) yaş ortalaması otuzyedi (37 ) demekki, eğitimde tecrübeli bir kadromuz var. Yanlız. Bekar sayısı ve boşanmalarda artış var. Üzülerek belirtelim eğitim kadrolarımızda da aile mefhumu çatırdıyor.
Bir diğer dikkate değer oran; Kadın öğretmenlerimizin çoğunlukta olması. Veliler bu gelişmeden memnun. '' Çocuklarımız anne şefkatiyle eğitim - öğretim görecekler '' diyorlar.
Geçtiğimiz yıllarda veli şiddetleri yaşandı. Öğretmen şiddeti yok denecek kadar az yaşanıyor. Üzülerekifade edelim öğrenci şiddetleri sıkça yaşanıyor. Darp edilen öğretmenler olduğu gibi bıçaklananlar hatta, öldürülenler var. En çok düşündüren de '' şiddet '' mevzusu. Kabul edelim bu mevzuyu müfredata, MEB politikalarına bağlayarak geçiştremeyiz.
Her toplumun, her Miletin geleceği çocuklardır. Çocuklarımız geleceğimizdir. Onlar ne kadar ahlaklı, edepli, saygılı olurlarsa; Huzurlu ortamda öğretim olur. Akran şiddeti, öğretmene mukavemet, çeteleşme vs olmaz. Haliyle eğitim seviyesi huzurlu ortamda yükselir..
Maalesef bir kısım veliler başarıyı da başarısızlığıda öğretmenlere bağlıyorlar. Doğru değil tabi. Okul idaresi, öğretmen ve veliler üçgeni sağlam ve güvenilir zemine oturmuşsa emin olun başarı kaçınılmazdır. Her şeyin başı saygı. İdarecinin saygınlığı, öğretmenin ve velinin saygınlığı kaybedilirse; Sadece öğrencileri değil, geleceğimizi kaybederiz. Hele hele öğretmen kendine olan güvenini, saygınlığını kaybederse mazaallah geleceğimiz külliyen kayıp demektir. Öğretmen giyimi, kuşamı, davranışı, yaşamıyla öğrencilere bir numaralı örnektir. İnançlı, azimli, kararlı, mesleğini seven öğretmenler verimli olur..
Eğitim yılının başlamasıyla güvenlik güçlerimizin vazife yüküde artıyor. Okul çevreleri ve çocuk parkları daha dikkatle korunmayı bekliyor. Üzülerek ifade edelim; Tv dizileri, internet ortamı derken çocuklar oyun çağında değilde kendilerini olgun yaşta zannediyorlar. Çeteleşme ortamlarının oluşmasının muhakkak engellenmesi lazım. Sporla uğraşma alışkanlığı oluşmadığı için haliyle sigara ve kötü alışkanlıklar ediniliyor.
Öğretmenler, veliler, mahalle sakinleri çocuk parklarına muhakkak kamera konulmalı taleplerini dile getiriyorlar. Kaymakamlarımızın, Belediye başkanlarımızın bu konuda ciddi çalışmaları gerekiyor. Böylece daha fazla güvenlik görevlisine de ihtiyaç olmayacak.
Emekli öğretmenlerimiz yılların birikimini, tecrübelerini bizlerle paylaşıyorlar. Bu makaleyi yazmadan evvel br çok muallim arkadaşımızla, dostumuzla istişare ettiğimi belirtmek isterim. Makalemizi yazmamızda ki gayemiz; İlgililerin, yetkililerin olduğu kadar, velilerin, okuyanların dikkatlerini bu mevzuya çekmek. Yoksa, mevzunun uzmanı değiliz.
Hayırlı, verimli eğitim - öğretim senesi olsun İnşaallah. Vesselam...