Marmara ve Ege bölgesinden sonra İç Anadolu bölgesindede benzer gelişmelere şahit oluyoruz. Sadece ev - barınma için değil, sanayii tesislerine de açılıyor. Bu ülkenin en verimli tarım alanları Marmara bölgesinde idi. Balıkesir'i, Bursa'yı düşünün. Sadece köyleri, ilçeleri değil il merkezleri bile önüne yeşil yazılarak konuşulurdu. Ya şimdi...
Aynı tehlike Ege Bölgesi içinde geçerli Manisanın, Denizlinin, Isparta'nın durumu ortada. Maalesef, sanayi kuruluşları ve yatırımlar İç Anadolu'ya kaydırılıyor diye sevinirken benzer gelişme orada da yaşanıyor.
Sanayi kuruluşlarının tarıma elverişli olmayan alanlara yapılması lazım. Muhakkak ki fizibilite çalışmaları titizlikle yapılıyordur ama bişekilde gelinen nokta ortada. Tabi sermaye sahipleri, ulaşımı kolay, hammaddelerinin kolay ulaşılır noktada olmasını isterler. Çalıştıracakları işçilerde burunlarının dibinde olsun.
Balıkesir'in Bandırma ilçesi ve Gönen arasında kurulan Organize Sanayi Bölgesi hakikaten yer olarak çok isabetli bir seçim. Ancak, Bandırma ve Gönen'in nüfusları artmaya başladı. Haliyle yerleşim yerleri tarım arazilerine doğru genişliyor. Bu da eksi yönü.
Ülkemizde yatırımların artmasına, yeni iş yerleri ve fabrikaların yapılmasına sadece sevinmiyoruz, gururlanıyoruzda. Ama iskan noktalarının doğru seçilmesi gerekiyor. Yoksa kaybettiğimiz tarım alanlarını tekrar elverişli hale getirmek, hem çok zor hem de uzun süre alacak.
Asrın felaketini yaşadığımız deprem bölgesinde; TOKİ'nin doğru seçim yaparak depremden hiç hasar almayan yerlere evler inşaa ettiği tescil edilmiş oldu. Böylece hem insanlarımız, hem de tarım alanlarımız korunmuş oluyor. Benzer çalışmaların tüm ülke sathına yayılması temennilerimiz; Vesselam...