birsan alüminyum
Mahmut Toptaş
Köşe Yazarı
Mahmut Toptaş
 

Onu sokan yılan beni de seni de sokar

Dünya gemisine, kendimiz binmedik, bindirildik. Bizi bu gemiye bindiren Rabbimiz, hem bu dünyamızın güzel olması, hem de ahiretimizin güzel olması için bize zarar verecek ve imtihan sorumuz olan haramları bildirmiş. Bize düşen görev, İslam’ın çizdiği sınırları korumaktır. Evimizin, tarlamızın, bahçemizin, ülkemizin sınırlarını koruduğumuzdan daha fazla, yaratan Rabbimizin çizdiği helal-haram çizgisini korumamız gerekir. Tarladan kaybedersek zararı yalnız bu dünyada olur. Allah celle celalühün sınırları çiğnenirse günümüzde gördüğümüz gibi hem bu dünyada kaybederiz hem ahirette kaybederiz. Sevgili Peygamberimiz, bu çizgiyi bir hadisinde bir misalle anlatır: سَمِعْتُ النُّعْمَانَ بْنَ بَشِيرٍ - رضى الله عنهما - عَنِ النَّبِىِّ - صلى الله عليه وسلم - قَالَ « مَثَلُ الْقَائِمِ عَلَى حُدُودِ اللَّهِ وَالْوَاقِعِ فِيهَا كَمَثَلِ قَوْمٍ اسْتَهَمُوا عَلَى سَفِينَةٍ ، فَأَصَابَ بَعْضُهُمْ أَعْلاَهَا وَبَعْضُهُمْ أَسْفَلَهَا ، فَكَانَ الَّذِينَ فِى أَسْفَلِهَا إِذَا اسْتَقَوْا مِنَ الْمَاءِ مَرُّوا عَلَى مَنْ فَوْقَهُمْ فَقَالُوا لَوْ أَنَّا خَرَقْنَا فِى نَصِيبِنَا خَرْقًا ، وَلَمْ نُؤْذِ مَنْ فَوْقَنَا . فَإِنْ يَتْرُكُوهُمْ وَمَا أَرَادُوا هَلَكُوا جَمِيعًا ، وَإِنْ أَخَذُوا عَلَى أَيْدِيهِمْ نَجَوْا وَنَجَوْا جَمِيعًا “Ben en-Numan ibn Beşir’den (R.A.) işittim; Peygamber (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: Allah’ın çizdiği sınır üzerinde duran (ve onu koruyanla)  sınırı aşanların durumunu bir gemiye kur’a ile alt kat ile üst kata binenlerin haline benzer. Alt kata düşenler, deniz suyu almak için üst kattakilerin yanına uğruyorlardı. Alt kattakiler, “Biz alt kattan bir delik açsak suyumuzu alsak ve yukarıdakilere eziyet etmesek” dediler. Eğer alt kattakileri kendi hallerine bıraksalardı hepsi helak olurlardı. Eğer onların ellerinden tutarlarsa hepsi kurtulur.” (Buhari Sahih, K. Şirket bab 6, Şehadet bab 30, Tirmizi, Sünen, K. Fiten bab 12) Rabbimiz bunu şöyle haber verir; وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَاصَّةً وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ “Öyle bir fitneden sakının ki (gelince) sizden yalnız zalimlere isabet etmez. İyi bilin ki Allah, azabı çetin olandır.” Enfal 8/25) “Bana ne”, “Beni sokmayan yılan bin yaşasın”, “Her koyun kendi bacağından asılır” sözlerine değer vermeyin. Siz ayete iman ediyorsunuz. Ayette de; zalimler yüzünden bir bela gelirse, yalnız zalimlere gelmeyeceğini, zalim olmayanların da helak olacağını haber veriyor. Siyonistler, Filistin’de küçücük bir yerden bütün dünyanın başını ağrıtıyor, ciğerlerini dağlıyor. Şoförün sarhoş olmasının zararı yolculara da olacağından, alkollü sürücülere otobüs sürdürmüyorlar. Hâlbuki sürse zararı altmış kişiye dokunur. Ama milyonlarca insanı devlet arabasına yükleyip götüren yöneticiler ise, milyonlarca zarar verirler, Trump örneğinde olduğu gibi. Eğer yolcular müdahale etmezlerse, “Yapan kendine yapar” derlerse, devlet arabası, iktisaden, siyaseten, ahlâken çökerse altında millet kalır. Ateizm, kominizim, faşizm gibi kâfirlikten kaynaklanan bu pislik yollar, hastalıklar gibidir. Eğer engel olunmazsa herkese bulaşır. “Filan devlette korona hastalığı varmış bizi ilgilendirmez” denmez. Korona, AIDS gibi bulaşıcı hastalıkların bol olduğu yerlerden gelenler gümrükte kontrolden geçiriliyor. İşte fitnede yeryüzünde hastalıkların tamamından daha tehlikeli, daha öldürücü ve yakıcıdır. “Fitne” Arap’ın dilinde altını ateşte eritip has altın ile karışık maddeyi birbirinden ayırmaya denir. Buradan hareketle insanı cehennem ateşine sokmaya sebep olan imansızlığa, imansızlık propagandasına, insanları dinden alıkoymaya, cennete perde olan dünya malı ve evladına da fitne denmiştir. Bakara 217’de fitne, “İslâm’a giden yolu kapatma” olarak açıklanmıştır. İnsanları ateşe atarak yakmak isteyen kurum ve kuruluşlara karşı bütün gücümüzle mücadele edeceğiz. Sevgili Peygamberimiz: عَنْ مُجَاهِدٍ ، قَالَ : حَدَّثَنِي مَوْلًى لَنَا ، أَنَّهُ سَمِعَ جَدِّي ، يَقُولُ : سَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ : إِنَّ اللَّهَ لاَ يُعَذِّبُ الْعَامَّةَ بِعَمَلِ الْخَاصَّةِ ، حَتَّى يَرَوْا الْمُنْكَرَ بَيْنَ ظَهْرَانَيْهِمْ ، وَهُمْ قَادِرُونَ عَلَى أَنْ يُنْكِرُوهُ فَلاَ يُنْكِرُوهُ ، فَإِذَا فَعَلُوا ذَلِكَ ، عَذَّبَ اللَّهُ الْخَاصَّةَ وَالْعَامَّةَ  “Allah bir grubun yaptıklarından dolayı toplumun hepsine azap etmez. Ancak o grubun yaptıklarını gördüklerinde engellemeye güçleri yetiyorken engellemiyorlarsa, Allah o gruba da, o topluma da azap eder” buyurur. (Ahmet, Müsned, Adiy bin Adiy hadisi 4/192, İmam Malik, Muvatta, K. Kelam, bab 6)  
Ekleme Tarihi: 17 April 2025 - Thursday
Mahmut Toptaş

Onu sokan yılan beni de seni de sokar

Dünya gemisine, kendimiz binmedik, bindirildik.

Bizi bu gemiye bindiren Rabbimiz, hem bu dünyamızın güzel olması, hem de ahiretimizin güzel olması için bize zarar verecek ve imtihan sorumuz olan haramları bildirmiş.

Bize düşen görev, İslam’ın çizdiği sınırları korumaktır.

Evimizin, tarlamızın, bahçemizin, ülkemizin sınırlarını koruduğumuzdan daha fazla, yaratan Rabbimizin çizdiği helal-haram çizgisini korumamız gerekir.

Tarladan kaybedersek zararı yalnız bu dünyada olur.

Allah celle celalühün sınırları çiğnenirse günümüzde gördüğümüz gibi hem bu dünyada kaybederiz hem ahirette kaybederiz.

Sevgili Peygamberimiz, bu çizgiyi bir hadisinde bir misalle anlatır:

سَمِعْتُ النُّعْمَانَ بْنَ بَشِيرٍ - رضى الله عنهما - عَنِ النَّبِىِّ - صلى الله عليه وسلم - قَالَ « مَثَلُ الْقَائِمِ عَلَى حُدُودِ اللَّهِ وَالْوَاقِعِ فِيهَا كَمَثَلِ قَوْمٍ اسْتَهَمُوا عَلَى سَفِينَةٍ ، فَأَصَابَ بَعْضُهُمْ أَعْلاَهَا وَبَعْضُهُمْ أَسْفَلَهَا ، فَكَانَ الَّذِينَ فِى أَسْفَلِهَا إِذَا اسْتَقَوْا مِنَ الْمَاءِ مَرُّوا عَلَى مَنْ فَوْقَهُمْ فَقَالُوا لَوْ أَنَّا خَرَقْنَا فِى نَصِيبِنَا خَرْقًا ، وَلَمْ نُؤْذِ مَنْ فَوْقَنَا . فَإِنْ يَتْرُكُوهُمْ وَمَا أَرَادُوا هَلَكُوا جَمِيعًا ، وَإِنْ أَخَذُوا عَلَى أَيْدِيهِمْ نَجَوْا وَنَجَوْا جَمِيعًا

“Ben en-Numan ibn Beşir’den (R.A.) işittim; Peygamber (S.A.V.) şöyle buyurmuştur:

Allah’ın çizdiği sınır üzerinde duran (ve onu koruyanla)  sınırı aşanların durumunu bir gemiye kur’a ile alt kat ile üst kata binenlerin haline benzer. Alt kata düşenler, deniz suyu almak için üst kattakilerin yanına uğruyorlardı.

Alt kattakiler, “Biz alt kattan bir delik açsak suyumuzu alsak ve yukarıdakilere eziyet etmesek” dediler.

Eğer alt kattakileri kendi hallerine bıraksalardı hepsi helak olurlardı. Eğer onların ellerinden tutarlarsa hepsi kurtulur.” (Buhari Sahih, K. Şirket bab 6, Şehadet bab 30, Tirmizi, Sünen, K. Fiten bab 12)

Rabbimiz bunu şöyle haber verir;

وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَاصَّةً وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ

“Öyle bir fitneden sakının ki (gelince) sizden yalnız zalimlere isabet etmez. İyi bilin ki Allah, azabı çetin olandır.” Enfal 8/25)

“Bana ne”, “Beni sokmayan yılan bin yaşasın”, “Her koyun kendi bacağından asılır” sözlerine değer vermeyin.

Siz ayete iman ediyorsunuz. Ayette de; zalimler yüzünden bir bela gelirse, yalnız zalimlere gelmeyeceğini, zalim olmayanların da helak olacağını haber veriyor.

Siyonistler, Filistin’de küçücük bir yerden bütün dünyanın başını ağrıtıyor, ciğerlerini dağlıyor.

Şoförün sarhoş olmasının zararı yolculara da olacağından, alkollü sürücülere otobüs sürdürmüyorlar.

Hâlbuki sürse zararı altmış kişiye dokunur.

Ama milyonlarca insanı devlet arabasına yükleyip götüren yöneticiler ise, milyonlarca zarar verirler, Trump örneğinde olduğu gibi.

Eğer yolcular müdahale etmezlerse, “Yapan kendine yapar” derlerse, devlet arabası, iktisaden, siyaseten, ahlâken çökerse altında millet kalır.

Ateizm, kominizim, faşizm gibi kâfirlikten kaynaklanan bu pislik yollar, hastalıklar gibidir.

Eğer engel olunmazsa herkese bulaşır. “Filan devlette korona hastalığı varmış bizi ilgilendirmez” denmez.

Korona, AIDS gibi bulaşıcı hastalıkların bol olduğu yerlerden gelenler gümrükte kontrolden geçiriliyor. İşte fitnede yeryüzünde hastalıkların tamamından daha tehlikeli, daha öldürücü ve yakıcıdır.

“Fitne” Arap’ın dilinde altını ateşte eritip has altın ile karışık maddeyi birbirinden ayırmaya denir.

Buradan hareketle insanı cehennem ateşine sokmaya sebep olan imansızlığa, imansızlık propagandasına, insanları dinden alıkoymaya, cennete perde olan dünya malı ve evladına da fitne denmiştir. Bakara 217’de fitne, “İslâm’a giden yolu kapatma” olarak açıklanmıştır.

İnsanları ateşe atarak yakmak isteyen kurum ve kuruluşlara karşı bütün gücümüzle mücadele edeceğiz.

Sevgili Peygamberimiz:

عَنْ مُجَاهِدٍ ، قَالَ : حَدَّثَنِي مَوْلًى لَنَا ، أَنَّهُ سَمِعَ جَدِّي ، يَقُولُ : سَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ : إِنَّ اللَّهَ لاَ يُعَذِّبُ الْعَامَّةَ بِعَمَلِ الْخَاصَّةِ ، حَتَّى يَرَوْا الْمُنْكَرَ بَيْنَ ظَهْرَانَيْهِمْ ، وَهُمْ قَادِرُونَ عَلَى أَنْ يُنْكِرُوهُ فَلاَ يُنْكِرُوهُ ، فَإِذَا فَعَلُوا ذَلِكَ ، عَذَّبَ اللَّهُ الْخَاصَّةَ وَالْعَامَّةَ

 “Allah bir grubun yaptıklarından dolayı toplumun hepsine azap etmez. Ancak o grubun yaptıklarını gördüklerinde engellemeye güçleri yetiyorken engellemiyorlarsa, Allah o gruba da, o topluma da azap eder” buyurur. (Ahmet, Müsned, Adiy bin Adiy hadisi 4/192, İmam Malik, Muvatta, K. Kelam, bab 6)

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergebze.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.