Dini suistimal edenler seçim vakti türbe türbe gezip, her gün Cuma Namazı kıldıklarını söyleyenlerdir...
Her fırsatta karşı mahalleyi '' Dini siyasete alet ediyorsunuz '' diye suçalayanların gülünç durumlarını ibretle seyrediyoruz. Yahu, her seçim sürecinde Cami Cami dolaşıp, cemaatle sarmaş dolaş pozlar vermeye çalışanlar sizlersiniz. '' Ben Yasi'i ezbere okuyorum '' deyip kameralar önünde okuyanda sizlersiniz. Hatta, hızını alamayıp '' her gün Cuma'mı kılarım, bırakmam '' diyen de sizden hem de önlerde koşturanlardan biri. Hacca bile gidip dakika ve skor der gibi Kabe'den videolar paylaşıp sonra da Atina'da piyasaya çıkanda sizsiniz.
Mesele, seçim bittikten sonra neredesiniz.?! Seçimden sonra; Vur patlasın, şişeler boşalsın yaşamınıza geri dönüyorsunuz. Her gün gittiğiniz Cumalara, okuduğunuz Yasin'lere, türbe ziyaretlerine ara veriyorsunuz. Asıl - rutin yaşamınıza geri dönüyorsunuz.
Oysa; '' Dini siyasete alet ediyor '' diye suçladıklarınız, her gün beş vakit namazlarını kılmaya devam ediyorlar. Her akşam Yasin'lerini dinliyorlar. Yani, inançlarını yaşamaya gayret ediyorlar. Bu benim yaşam biçimim, imanım diyorlar. Seçim olmuş - olmamış yaşamlarını değiştirmiyorlar. Riya yok yani. İkiyüzlülük yok. '' Çıkar için bir başka görüntü yahut profil çizmeye gerek yok '' diyorlar...
Enteresandır bu her seçim dindar kisvesine bürünen kesim, aynı zamanda emekçi kesimininde sömürücüsü. Gariban edebiyatında adeta uzmanlar ama seçim sonrası kazandıkları belediyelerde çalışanların aldıkları maaş ortada. İşlerin önemli bir kısmı yine taşeronlar aracılığıyla yapılıyor.
Netice olarak; Siyaset sahnesinde ikiyüzlülük, riyakarlık, çıkarcılık hat safhada. Bu durum pek değişecek gibi de görünmüyor. Ne diyelim; Rabbimiz bizleri '' ya oldukları gibi görünen ya da göründükleri gibi '' olanlardan eylesin İnşaallah. Allah'a emanetsiniz Vesselam...