Ak Parti + İşverenler + Sendikalar = Kıdem Tazminatı Gaspı           Sakın başka ülkelerde '' Kıdem Tazminatı '' yok demeyin. Var efendim. Uygulanış şekli farklı. Ülkemizde çalışanlar için yegane güvence olarak görülen '' Kıdem Tazminatı ''  2000 yılında takriben asgari ücretin 4.70 katıydı. O gün için emekli olanların kıdem tazminatı öyle hesaplanıyordu. Tabi, sendikal haklarla kazanılanlarda eklenince bu rakam daha da büyüyordu.           Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti; Yollar, köprüler, hastaneler, yenilenen okullar vb gibi hizmetlerle bu Milletin takdirini kazandı. Askeri araç gereç tedarikinde Milli katkı % 13 mesabesindeydi. Şimdi ise % 80 ler mesabesinde. Diyebiliriz ki ülke olarak yaşam standartımız yükseldi. Mevzumuzun içerisine neden böyle serpme yaptık derseniz hemen cevap verelim. Doğru yapılanları takdir, yanlış yapılanlarında belirtilerek düzeltilmesi için.            Neyse mevzumuza dönelim. Gelinen noktada enflasyon, yaşam standartında düşüş sadece alt gelir grubundakileri derinden etkiliyor. Zengin dünden daha fazla kazanıyor. Hem de katmerli kazanıyor. Devlet üretim artsın, işsizlik azalsın diye sermayedarı destekledikçe; Zenginin ihtirası, cimriliği artıyor. Nasıl olsa riskte yok. Devlet desteği yetmiyormuş gibi, yapılan kanun değişiklikleriyle '' Kıdem Tazminatları '' için kesilen paralarda zengine tevdi ediliyor.           Alınteriyle nafakasını temin edenler şöyle bir hesap çıkarıyor; Bugün kıdem tazminatı tavanı yıllık 23.489.81 Tl. Oysa olması gereken rakam 63.048.15 Tl dir. Rakamlara göre her işçinin yıllık kaybı 39.558.34 Tl. Eldeki reel rakamlarla 30 sene çalışanın alabileceği en yüksek tazminat 704.694.3 Tl.             Peki, kanun değişiklikleri olmasaydı 30 sene çalışan adam bugün kaç Tl alacaktı biliyormusunuz ?! Hemen yazalım: 1.891.444.5 Tl. Kayıp miktarınında 1.186.750.2 Tl. Hal böyle olunca çalışan sadece '' Kıdem Tazminatı '' kaybı yaşamıyor, aynı zamanda maaş kaybı da yaşıyor.            Çalışanlar ve emekliler çalışma ve güvenlik yasalarına merhum Ecevit'in ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın müdahaleleriyle mağduriyetler oluştu derken işte bu gerçekleri takdirlerine sunuyor. Vefa, fedakarlık hep çalışanlardan, alt gelir grubundan ve emeklilerden bekleniyor. Maalesef adil paylaşım olmuyor. Rahmetli Erbakan Hocamız, böylesi yanlışlıkların - haksızlıkların düzeltilebilmesi için '' ADİL DÜZEN '' şart diyordu. Ne kadar haklıymış...           Çalışanların emekli olduklarında maaşlarının hesaplanması da ayrı bir yara. 2000 sonrası emekliler bu mağduriyeti ziyadesiyle yaşıyorlar. Netice olarak başlıktada belirttiğimiz gibi '' Ak Parti + İşverenler + Sendikalar = Kıdem Tazminatı Kaybı '' denklemi çıkıyor ortaya. Mevzumuza sonraki yazılarımızda devam edeceğimizi  belirtelim ve noktalayalım. Vesselam..