Evet , biz Kurtuluş Savaşımızı sömürgecilere ve işgalci Yunan'a karşı verdik. Ama maalesef Tarih kitaplarımızda bu doğru yazılamamış ( anlatılamamış ) ki, yeni nesil sanki; Ülkeyi işgal edenler Arablarmış gibi Arablardan nefret ediyor. Kardeşim, Çanakkale şehidliğinde Hamalı, Humuslu, Deralı, Şamlı gençler; Çanakkaleyi geçilmesin diye şehid oldular.
Bugünde bizi sömüren, ülkemizi bölmeye çalışanlar; Batılı sömürgecilerdir. Şunu bir kere iyi belleyelim: Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasıyla oluşturulan devletçikler, çizilen sınırlar, tamamiyle İtilaf Devletlerinin çizdiği sınırlardır. Haliyle kurulan rejimlerde İngiltere, Fransa, İtalya gibi İtilaf Devletlerinin dirayetleriyle kuruldu. Krallar, diktatörler, rejimler itilaf devletleri tarafından tayin edildi. Bugünde kendi hallerine terkedilmiş değiller. Petroldü, doğal gazdı, jeo politik - askeri konumdu derken bu ülkeler Batılıların hegamonyasında yaşamlarını devam ettiriyorlar.
Yalan Tarih yazarak, yahut, gerçekleri perdeleyerek gençlerin ufkunu daraltıyoruz. Hakikate, bilime - ilime dönük, inançlı, imanlı, idealist gençler yetiştirmezsek; Günümüzde olduğu gibi, kimliğinden, kültüründen kopuk, batı hayranı gençlerden - gençlikten yakınır dururuz.
Üzülerek ifade edelim gençlik; Maddi - manevi değerlerimizden kopuk yetişiyor. Bizler şikayet edebiliriz ama ilgili yetkili kişilerin yakınmaya hakkı yok. Bu Millet onlara yakınmaları için yetki vermiyor; Meselelere çözüm bulsunlar diye yetki veriyor. Öyle değil mi ?!
Merhum Cengiz Aymatov mankurtlaşmayı dramatize ederek çok güzel anlatmıştır. Uygulanan eğitim sistemi, batı hayranı nesiller yetiştiriyor. Bir anlamda mankurtlaştırıyor. Muhakkak başka etkenlerde var. Mevzunun uzmanları şuralarda bunları tartışıyorlardır.
Malum; Yıllarca dayatılan öğrenci kıyafeti, öğretmenlere dayatılan kıyafet saç sakal vb uygulamalarla bir adım mesafe katedilmediğini, 100 yılda bir arpa boyu yol alınmadığına yaşayarak şahit oluyoruz. Mesele uygulanan müfredatta. Dejenerasyon, mankurtlaşma, çözülme, yabancı hayranlığı vs ne kadar olumsuzluk varsa hepsini yaşıyoruz. Mesele, sakal traşı değil, traş işlerle uğraştırılmamızda. Galiba önce özgür olmamız gerekiyor. Hem de tam bağımsız.. Yoksa, böyle basit şeylerle uğraştırılırız. Bir asır daha geçer, Vesselam..