Gönüllerin sultanı Yunus Emre '' Nefistir seni yolda koyan, yolda kalır nefse uyan. '' derken, Hz Mevlana '' İyiyim desem yalan olur, kötüyüm desem inancıma dokunur. En iyisi şükre vurayım dilimi, belki o zaman kalbim kurtulur. '' demiş.
Said Halim Paşa her şeye rağmen kendi medeniyet ve kültürümüzün geleceğimizi kurtaracağına inanıyordu. 5 Aralık 1921 de korumasıyla birlikte evine giderken; Önlerini kesen Arşavir Şıracıyan isimli biri tarafından kurşunlanarak öldürüldü. Anzavur Ahmet'te benzer şekilde 15 Nisan 1921 de Biga'da Adliye köyünde bir çete grubu tarafından katledildi.
Merhum Sabahattin Ali yıllar önce '' İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı. '' demişti. Merhum başına gelecekleri biliyordu. Yurt dışına kaçabilirse canını kurtarabileceğini düşünüyordu. Önce Suriye üzerinden kaçmayı denedi olmadı. Nihayet Edirne üzerinden Avrupa'ya kaçmak istedi onu da başaramadı. Cesedi 16 Haziran 1948 de bulunduğunda; başından aldığı darbeler yüzünden öldüğü anlaşıldı.
Üstad Atilla İlhan '' Canını kurtarayım derken vatanından olursun. '' derken; Merhum Sezai Karakoç ta '' Evet, batılılar ve marksistler, aya da çıksalar, yerin dibine de inseler, ruhları itibariyle barbardırlar ve kurdun tabiatını taşımakta devam ediyorlar. Biz yırtık pırtık çul çaput içinde kalsak dahi hiç olmazsa medenî olmanın büyük anısını taşıyacak kadar medenîyiz. Biz mutlaka ışıkta iş görebiliriz. '' demişti.
Cemil Meriç'in ifadeside manidar '' Bu memlekette sağcı - solcu, ilerici - gerici yoktur, namuslu ve namussuzlar vardır. Siz namuslulardan olun! Göreceksiniz çok kalabalık olacaksınız! " demiş.
Yakın tarihin önemli siyasetçilerinden Necmettin Erbakan '' Asıl marifet, yük altında ve hizmet esnasında sadık ve sağlam kalabilmektir. Yoksa çay sohbetlerinde ve edebiyat kürsülerinde kahramanlık satmak kolaydır. '' derken; Siyaset, fikir ve mücadele adamı Ahmet Tekdal'da '' Siyasette mevzii muarızlara bırakmak, meharebede mevzii düşmanlara bırakmak gibidir. '' demiş..
Ülkemizde bir çok gazeteci, yayın organı, kurum, dernek vb oluşum sadece ABD menşeili vakıflardan değil; İngiliz, Fransız, Alman vb ülkelerdeki kuruluşlardanda nemalanıyorlar. Fonlanıyorlar yani. Bazen basına öyle rakamlar aksediyor ki; Dudak uçuklatır cinsten. Gündem belirlemek kolay mı ?! Nemalandıkça ( fonlandıkça ) coşuyorar.
Makalemizi Prof Oktay Sinanoğlu'nun "Her sömürgede sömürgeci, sahte aydın sınıfı yetiştirmiştir. " demiş diyerek noktalayalım. Vesselam...