'' Müslüman ile mümin kelimesinin arasındaki fark, maksada işaret eder. Müslüman, daha çok, İslam'ın ahkam ve muamelat kısmına bakar, yani amel ve ibadetlere bakar. Mümin ise, islam'ın iman ve inanç yönünü temsil eder. ''           Laiklik enteresan bişekilde değerlendiriliyor ülkemizde. Avrupada herkesin kendi inancı, hatta, fikri  doğrultusunda yaşama imkanı sunarken ülkemizde İslama ve müslümanlara baskı aracı olarak kullanıldı. Halende kullanmak isteyenler var. Kanunlarda insanların talebine kültürlerine uygun olmalı.             İngiltere, İspanya, Hollanda, Danimarka, Norveç vb gibi ülkeler Krallıkla yönetiliyor. Cumhuriyet ve demokrasi tanımlamaları her görüşe göre farklı oluyor. Mesela vaktiyle Sovyet yönetimi kendisini demokratik olarak tanımlarken Çin, kendisini Halk Cumhuriyeti olarak tanımlar. Alman ve Fransız demokrasiside farklıdır. Netice olarak her toplumun kendine has yaşama biçimi ve kültürü vardır. Kanunların adil olması önemli..           Avrupa'nın hemen her ülkesinde Hristiyan partiler var. Hatta, bazılarında iki üç tane var. Fransa'da Cumhuriyetçiler, Cumhuriyetçi Halk  Hareketi olarak ortaya çıkarlarken; İtalya'da Halk Partisi olarak faaliyette bulunuyorlar. Almanya'da ise; Hristiyan Demokrat Birliği vardır. İngiltere'de ise; Hristiyan Partisi, Muhafakar Parti olarak isim almıştır.           Bir diğer dikkat çekici nokta; Amerika Birleşik Devletlerinde Başkan göreve başlamadan önce İncil üzerine yemin eder. İngiltere, Almanya'da, hatta, Yunanistanda bile Başbakan İncil'in üzerine yemin eder. Putin bile İncil üzerine yemin etmiştir.           Enteresan olan '' Laiklik '' değil, enteresan olan ülkemiz. Hani biz bu maddeyide Avrupadan aldık. Bu mevzuda söylenecek, konuşulacak çok şey var. Nasip olursa ara ara bu mevzuya gireceğiz.          Hakikaten ekmek büyük nimet. Tabi dinimiz İslama ve kültürümüze göre bütün yiyecekler nimettir. Yere düşse alır temizler, öperiz. O denli saygılıyız. Kardeşimiz diyor ki '' efendim şu ürün para etmemiş diye dökülüp ayaklar altına alınmış, ezilmiş '' olmadı, yakışmadı. İlla protesto edilecekse başka bir yolu olmalı. Ne bileyim konu komşuya dağıtilır, vatandaşa dağıtılır. Hiç olmazsa dua alınır.            Sağ olsunlar makalelerimizi takip edenler; Tv programlardan şikayetçiler. Haliyle bizde mevzu edineceğiz. Tv kadın programları çoğunluk tarafından tepkiyle karşılanıyor ama nedense yayınlarına devam ediyorlar. Çünkü; Ciddi sayıda takipçileride var. Her tür gayri ahlaki görünüm ve konuşmalarla adeta eleştirilen dizilerle yarış halindeler. '' Çocuklar erken büyüyorlar sorumlusu bu yayınlardır '' diyenlere  katılıyorum. Olumsuzluklara büyük katkıları var. Her gün 15 yaşında evden kaçmış yada kaçırılmış çocuklar mevzu ediliyor. Üzülüyoruz tabi. İlgilileri özellikle RTÜK ü daha hassas olurlar diye ümitle bekliyoruz. Vesselam..