Peygamberimiz Hz Muhammed ( sav ); '' Kıyamet gününde mü'min kulun ( amel ) terazisinde güzel ahlaktan daha ağır gelecek bir şey yoktur. Allah(cc) söz ve fiilleri çirkin kimselere öfkelenir. Tirmizi, Birr, 62. '' buyurmuşlardır.
Bir türlü ders almıyoruz, iflah olmuyoruz. Büyük depremler yaşıyoruz; Hararetle konuşuyor - münakaşa ediyoruz, hatta, yeni kanunlar ( yasalar ), imar planları yapıyoruz. Bakıyorsunuz yeni bir deprem ve aynı şeyleri tartışıyoruz.
Yangın meselemizde deprem meselemiz gibi; Ormanlarımızda bişekilde yangın olur. Pür telaş çevre illerden, şu kurumdan - bu kurumdan yüzlerce araç gereç yangını söndürürüz. Çözüm için etkili yetkili kim varsa konuşur ama yine bir yangın olduğunda; Üzülür, kızgınlıkla kabahatli ararız. Çözüm için bir iki kıpırdanırız ama tam bitirilemezse bile zararı, hasarı asgariye indirecek hiç bir icraatımız olmaz.
Bir yangında, bir depremde, hatta, trafik kazalarında muhakkak ilk müracaat ettiğimiz itfaiyenin kıymetini idrak edip; Günün şartlarına uygun araç - gereç - donanım temin edelim demeyiz. Yahu, şartlar değişti. İtfaiyeye eleman doldurmak değil, ekibi yeterli araç gereçle donatır, lüzumlu eğitimi verirseniz; En kısa sürede müdahale eder, maddi manevi en az hasarla yangını söndürürsünüz.
Kabahatli aramayın. Kabahatli bizleriz. Apartman, otel, işhanı, fabrika vb her neyse; Önce can ve mal güvenliği desek, tedbirleri ona göre alsak böyle gereksiz konuşmalara, yazışmalara gerek kalmayacak. Patron daha çok kazanma derdinde. Siyasetçi oy kaybetmeme telaşında. Vatandaş aman işim görülsünde ne olursa olsun diyor..
Milli Görüş lideri Prof Dr N. Erbakan siyasi faaliyetlerini '' Önce ahlak ve maneviyat '' şiarıyla yürütmüştür. Bu görüşünden asla taviz vermemiştir. Hakikaten bugün kıymetini daha iyi anlıyoruz. Esasen ülkemizde hammadde var, yeterli eleman var, bilgi var, imkan var. Ne yazık ki bunca varlıkta darlığını, sıkıntısını çekmediğimiz bişey yok.
Bolu Kartalkayadaki otel faciası nedeniyle hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet dilerken; Kederli ailelerine de sabir diliyorum. İnşaallah bu tür tesislerin olduğu yerlerde işletme sahipleri bir itfaiye müfrezesinin gerekli olduğunu anlar ve bütün araç gereç donanım, bina ihtiyacı için ellerinden geleni yaparlar. Tabi, ilgili kurumlarımızda üzerlerine düşen görevleri yerlerine getirirler. Allah'a emöanetsiniz Vesselam..
Kabahatli olmayan kim kaldı.? Faciaları yaşıyoruz o kadar. Önce ahlak ve maneviyat demek için çok sebebimiz var..
Peygamberimiz Hz Muhammed ( sav ); '' Kıyamet gününde mü'min kulun ( amel ) terazisinde güzel ahlaktan daha ağır gelecek bir şey yoktur. Allah(cc) söz ve fiilleri çirkin kimselere öfkelenir. Tirmizi, Birr, 62. '' buyurmuşlardır.
Bir türlü ders almıyoruz, iflah olmuyoruz. Büyük depremler yaşıyoruz; Hararetle konuşuyor - münakaşa ediyoruz, hatta, yeni kanunlar ( yasalar ), imar planları yapıyoruz. Bakıyorsunuz yeni bir deprem ve aynı şeyleri tartışıyoruz.
Yangın meselemizde deprem meselemiz gibi; Ormanlarımızda bişekilde yangın olur. Pür telaş çevre illerden, şu kurumdan - bu kurumdan yüzlerce araç gereç yangını söndürürüz. Çözüm için etkili yetkili kim varsa konuşur ama yine bir yangın olduğunda; Üzülür, kızgınlıkla kabahatli ararız. Çözüm için bir iki kıpırdanırız ama tam bitirilemezse bile zararı, hasarı asgariye indirecek hiç bir icraatımız olmaz.
Bir yangında, bir depremde, hatta, trafik kazalarında muhakkak ilk müracaat ettiğimiz itfaiyenin kıymetini idrak edip; Günün şartlarına uygun araç - gereç - donanım temin edelim demeyiz. Yahu, şartlar değişti. İtfaiyeye eleman doldurmak değil, ekibi yeterli araç gereçle donatır, lüzumlu eğitimi verirseniz; En kısa sürede müdahale eder, maddi manevi en az hasarla yangını söndürürsünüz.
Kabahatli aramayın. Kabahatli bizleriz. Apartman, otel, işhanı, fabrika vb her neyse; Önce can ve mal güvenliği desek, tedbirleri ona göre alsak böyle gereksiz konuşmalara, yazışmalara gerek kalmayacak. Patron daha çok kazanma derdinde. Siyasetçi oy kaybetmeme telaşında. Vatandaş aman işim görülsünde ne olursa olsun diyor..
Milli Görüş lideri Prof Dr N. Erbakan siyasi faaliyetlerini '' Önce ahlak ve maneviyat '' şiarıyla yürütmüştür. Bu görüşünden asla taviz vermemiştir. Hakikaten bugün kıymetini daha iyi anlıyoruz. Esasen ülkemizde hammadde var, yeterli eleman var, bilgi var, imkan var. Ne yazık ki bunca varlıkta darlığını, sıkıntısını çekmediğimiz bişey yok.
Bolu Kartalkayadaki otel faciası nedeniyle hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet dilerken; Kederli ailelerine de sabir diliyorum. İnşaallah bu tür tesislerin olduğu yerlerde işletme sahipleri bir itfaiye müfrezesinin gerekli olduğunu anlar ve bütün araç gereç donanım, bina ihtiyacı için ellerinden geleni yaparlar. Tabi, ilgili kurumlarımızda üzerlerine düşen görevleri yerlerine getirirler. Allah'a emöanetsiniz Vesselam..
Ekleme
Tarihi: 23 Ocak 2025 - Perşembe
Kabahatli olmayan kim kaldı.? Faciaları yaşıyoruz o kadar. Önce ahlak ve maneviyat demek için çok sebebimiz var..
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(2)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
NihatKurnaz
(24.01.2025 11:47 -
#796)
Aynen hocam bahsettiğin gibi, eline kalemine yüreğine sağlık, işim görülsün de nasıl görülürse görülsün zihniyetindeyiz her şeyi alavere dalavere, Rabbimiz akıbetimize hayır getire
Emrullah Akbulat Yorumunuz için teşekkür ederim. Allah'a emanetsiniz..
nathoibrahim@hotmail.com
(26.01.2025 15:14 -
#798)
İsg uzmanı olarak söylüyorum. İki basit kuralla zayiat lar çok azalır.
1.Yangın tüplerinin yerleşik şeması ve periyodik kontrolleri (basınçları) sağlanıp, yangın tatbikatlarının düzenli olarak yapılması ve tüm personelin katılımının sağlanması.
2.Özellikle mutfak gibi ateşli işlemlerin yapıldığı yerler olmak üzere belirli yerlere yangın dedektörleri montajı yapılmalı, belli aralıklarla testleri sağlanmalı.