birsan alüminyum
Mahmut Toptaş
Köşe Yazarı
Mahmut Toptaş
 

Sokak ve caddelerinizde adları yazılacak kişiler

Nasrettin Hoca’ya, Netanyahu sormuş, “Biz, kıyameti öne almak istiyoruz, ne zaman kopacak?” demiş. Hoca, “Senin kıyametin, sen ölünce olacak” demiş. Dünyanın bütün teknik adamları bir araya gelseler, güneşin bir saniye önce doğmasına veya bir saniye geciktirilmesine güçleri yetmez. Veya atom bombasına sahip devletlerin ellerindeki bombaların hepsini aynı anda patlatsalar, güneşe zerre kadar etki etmez. Onun için Amerika’dan bir politikacının, bir Evanjelistin, bir papazın, bir askerin saçma sapan deli saçmasına inanıp milletin kalbini karartmanın anlamı yok. Kıyametin olacağına imanımız var, onun zamanını da Allah’tan başka kimse bilmez. Hatta “Cibril Hadisi” diye bilinen bir hadis-i şerifte, Sevgili Peygamberimiz’e Cebrail’e sorar, “Kıyamet ne zaman kopacak?” Sevgili Peygamberimiz, “Sorulan, sorandan bu konuda daha bilgili değildir” buyurmuş. (Buhari, Sahih, K. İman, bab 38) Buna rağmen Türkiye’de de kıyametin ne zaman kopacağı konusunda tarih verenler, bunu yazılı olarak basıp dağıtanlar, kendine göre tedbir alanlar oldu. Verdiği tarih geçti gitti, bunu yazıp yayanlar da vefat etti. “Terör” deyince önce İslam âlemi, özellikle de Ortadoğu dedikleri yerler akla getirilir. Hâlbuki Amerika’nın bir senede dünya genelinde kendisi ve kiralık katillerinin öldürdüğü insan sayısına, İslam âleminde ürettikleri çeteler, elli yılda ulaşamazlar. Eğer HAMAS, Amerika topraklarında faaliyet gösterseydi, “Elin memleketinde ne işiniz var?” denebilirdi. ABD’nin dünyada yedi yüzün üzerindeki üsler, terör estirmekten ve sömürmekten başka ne iş yaparlar? Zalim Saddam, otuz yılda otuz bin Müslüman öldürmüştü de adı zalime çıkmıştı. Haksız yere bir insanı öldüren, kim olursa olsun zalimdir. ABD, o zalimi değiştirip, taze zalimler türetmek için geldiğinde, bir yılda bir milyonun üzerinde Müslüman öldürdü ama hâlâ adı terör devleti olarak anılmadı. 1948 yılına kadar “İsrail” diye bir şey bilinmezdi. Şu anda işgalcilerin nüfusu dokuz buçuk milyon civarında imiş. Avrupa devletleri, Amerika ve İngiltere hem Siyonistleri ülkelerinden sürmek hem de Müslümanların başına bir bela sarmak için gemilerle getirip, Filistin sahillerine döküp kaçmışlar. Onlar da deniz kenarına yakın evlerin sahiplerini öldürüp içine yerleşmişler. Olmaz öyle şey demeyin, Gazze’yi işgallerinde, onları Filistin’e getirip damperli arabadan küllük döker gibi sahile Siyonistleri döküp kaçan devletler, şu iki sene içinde üç milyona yakın Gazzeli Müslümanların evlerinde otururken evlerini başlarına yıkan, on yedi bini çocuk olmak üzere elli bine yakın Müslüman öldüren ve hepsini sınıra kadar kovan, aç ve susuzluktan öldürmeye mahkûm eden Siyonistlerin arkasında yine aynı devletler var. Ve şimdi de hepsini Gazze’den çıkarıp yerine başkalarını getireceğini ABD Başkanı çok açık ifadelerle basının önünde dünyaya mafya lideri edasıyla kustu. Özelde Filistinlilerin, genelde dünyadaki Müslümanlarının hepsi bu İslam dinini, dünyanın en tenha yerinde, en fakir insanlar arasından tek başına, insanlığa tebliğ edenin bir tek kişi Hazreti Muhammed sallallahü aleyhi ve sellem olduğunu bilirler. O bir tek kişi, şu anda dünyada iki milyarın üzerinde sayıya ulaştı. İsrailoğulları dünyanın en eski milleti olmalarına rağmen bu sayıları İspanyol Çingenelerinin sayısına ulaşamamıştır. Her yüz yılda bir kendilerinin milletlere yaptıkları kötülükler nedeniyle kendilerini kırdırmadan yaşayamıyorlar. En son 1940’lı yıllarda Almanya’nın en kaliteli okullarından yetişen medeni diye takdim edilen siyasiler, doktorlar, mühendisler, askerler ve diğer meslek sahipleri el birliğiyle milyonlarca Yahudi’yi yakarak öldürdüler. Şimdiki Siyonistler, Hitler’i örnek almaya devam ediyorlar. Üç yüz yıl Hazreti İsa aleyhisselamın havarilerine kan kusturan Roma İmparatorluğu’nun, şu andaki ABD’nin, Avrupa’nın sokaklarının adları o Romalıların şehit ettiği havarilerin adıyla anılmaktadır. Yakında Tel Aviv’in, Vaşington’un, Berlin’in, Londra’nın sokaklarının, şehit ettiğiniz insanların adıyla anılacağını adım gibi biliyorum. İnanmadınız değil mi? İsa aleyhisselamın tebliğcilerini, Kolezyum’larda aslanların önüne canlı canlı atarak şehit eden Roma’nın imparatoru, senatörleri, askerleri de bir gün gelip onların dinine gireceklerine, onların adlarını kendi çocuklarına vereceklerine inanmadıkları gibi hayallerinden bile geçirmiyorlardı ama, oldu.
Ekleme Tarihi: 15 Şubat 2025 - Cumartesi
Mahmut Toptaş

Sokak ve caddelerinizde adları yazılacak kişiler

Nasrettin Hoca’ya, Netanyahu sormuş, “Biz, kıyameti öne almak istiyoruz, ne zaman kopacak?” demiş.

Hoca, “Senin kıyametin, sen ölünce olacak” demiş.

Dünyanın bütün teknik adamları bir araya gelseler, güneşin bir saniye önce doğmasına veya bir saniye geciktirilmesine güçleri yetmez.

Veya atom bombasına sahip devletlerin ellerindeki bombaların hepsini aynı anda patlatsalar, güneşe zerre kadar etki etmez.

Onun için Amerika’dan bir politikacının, bir Evanjelistin, bir papazın, bir askerin saçma sapan deli saçmasına inanıp milletin kalbini karartmanın anlamı yok.

Kıyametin olacağına imanımız var, onun zamanını da Allah’tan başka kimse bilmez.

Hatta “Cibril Hadisi” diye bilinen bir hadis-i şerifte, Sevgili Peygamberimiz’e Cebrail’e sorar,

“Kıyamet ne zaman kopacak?”

Sevgili Peygamberimiz, “Sorulan, sorandan bu konuda daha bilgili değildir” buyurmuş. (Buhari, Sahih, K. İman, bab 38)

Buna rağmen Türkiye’de de kıyametin ne zaman kopacağı konusunda tarih verenler, bunu yazılı olarak basıp dağıtanlar, kendine göre tedbir alanlar oldu. Verdiği tarih geçti gitti, bunu yazıp yayanlar da vefat etti.

“Terör” deyince önce İslam âlemi, özellikle de Ortadoğu dedikleri yerler akla getirilir.

Hâlbuki Amerika’nın bir senede dünya genelinde kendisi ve kiralık katillerinin öldürdüğü insan sayısına, İslam âleminde ürettikleri çeteler, elli yılda ulaşamazlar.

Eğer HAMAS, Amerika topraklarında faaliyet gösterseydi, “Elin memleketinde ne işiniz var?” denebilirdi.

ABD’nin dünyada yedi yüzün üzerindeki üsler, terör estirmekten ve sömürmekten başka ne iş yaparlar?

Zalim Saddam, otuz yılda otuz bin Müslüman öldürmüştü de adı zalime çıkmıştı.

Haksız yere bir insanı öldüren, kim olursa olsun zalimdir.

ABD, o zalimi değiştirip, taze zalimler türetmek için geldiğinde, bir yılda bir milyonun üzerinde Müslüman öldürdü ama hâlâ adı terör devleti olarak anılmadı.

1948 yılına kadar “İsrail” diye bir şey bilinmezdi.

Şu anda işgalcilerin nüfusu dokuz buçuk milyon civarında imiş.

Avrupa devletleri, Amerika ve İngiltere hem Siyonistleri ülkelerinden sürmek hem de Müslümanların başına bir bela sarmak için gemilerle getirip, Filistin sahillerine döküp kaçmışlar.

Onlar da deniz kenarına yakın evlerin sahiplerini öldürüp içine yerleşmişler.

Olmaz öyle şey demeyin, Gazze’yi işgallerinde, onları Filistin’e getirip damperli arabadan küllük döker gibi sahile Siyonistleri döküp kaçan devletler, şu iki sene içinde üç milyona yakın Gazzeli Müslümanların evlerinde otururken evlerini başlarına yıkan, on yedi bini çocuk olmak üzere elli bine yakın Müslüman öldüren ve hepsini sınıra kadar kovan, aç ve susuzluktan öldürmeye mahkûm eden Siyonistlerin arkasında yine aynı devletler var.

Ve şimdi de hepsini Gazze’den çıkarıp yerine başkalarını getireceğini

ABD Başkanı çok açık ifadelerle basının önünde dünyaya mafya lideri edasıyla kustu.

Özelde Filistinlilerin, genelde dünyadaki Müslümanlarının hepsi bu İslam dinini, dünyanın en tenha yerinde, en fakir insanlar arasından tek başına, insanlığa tebliğ edenin bir tek kişi Hazreti Muhammed sallallahü aleyhi ve sellem olduğunu bilirler.

O bir tek kişi, şu anda dünyada iki milyarın üzerinde sayıya ulaştı.

İsrailoğulları dünyanın en eski milleti olmalarına rağmen bu sayıları İspanyol Çingenelerinin sayısına ulaşamamıştır.

Her yüz yılda bir kendilerinin milletlere yaptıkları kötülükler nedeniyle kendilerini kırdırmadan yaşayamıyorlar.

En son 1940’lı yıllarda Almanya’nın en kaliteli okullarından yetişen medeni diye takdim edilen siyasiler, doktorlar, mühendisler, askerler ve diğer meslek sahipleri el birliğiyle milyonlarca Yahudi’yi yakarak öldürdüler.

Şimdiki Siyonistler, Hitler’i örnek almaya devam ediyorlar.

Üç yüz yıl Hazreti İsa aleyhisselamın havarilerine kan kusturan Roma İmparatorluğu’nun, şu andaki ABD’nin, Avrupa’nın sokaklarının adları o Romalıların şehit ettiği havarilerin adıyla anılmaktadır.

Yakında Tel Aviv’in, Vaşington’un, Berlin’in, Londra’nın sokaklarının, şehit ettiğiniz insanların adıyla anılacağını adım gibi biliyorum.

İnanmadınız değil mi?

İsa aleyhisselamın tebliğcilerini, Kolezyum’larda aslanların önüne canlı canlı atarak şehit eden Roma’nın imparatoru, senatörleri, askerleri de bir gün gelip onların dinine gireceklerine, onların adlarını kendi çocuklarına vereceklerine inanmadıkları gibi hayallerinden bile geçirmiyorlardı ama, oldu.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergebze.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.