Özellikle zaruri tüketim ürünlerine yapılan zamlar, tüketicileri, dar gelirlileri mağdur etmeye devam ediyor. Piyasa denetim altına alınmazsa mağduriyetin artarak devam edeceğini görmemiz lazım. İlgililer '' geçtiğimiz yıl patates - soğan üzerinden yapılan spekülasyonu bir daha tekrar ettirmeyeceğiz '' dediler ama bakıyorsunuz patates 27 Tl ye çıkıyor. Aynı ürün aynı kalitede patatese bakıyorsunuz bir hafta sonra 24 Tl etiketini görüyor ve deniyor ki '' indirim yaptık '' Patates sadece bir örnek. Emin olun raflarda ki tüm ürünler spekülasyon aracı olarak kullanılıyor.
Emekli ve dar gelirli '' Bize zam yapılmasın yeter ki; pazardan, bakkaldan, marketten aldığımız ürünlere zam yapılmasını engellesinler '' diyor. Hatırlayın 2023 ün son ayında yetkililer her zamanki gibi '' Müsterih olun ilk altı ayın yarısından itibaren enflasyon düşmeye başlayacak '' demişlerdi. Şubat 2024 e geldiğimizde '' Temmuz ayından itibaren düşmeye başlayacak '' demeye başladılar. Hatta, boşta bulunup enflasyon düşüşünün 2025 e sarkabileceğini ifade edenlerde var. Allah'tan '' Corona ve global etkiler '' mazeretleri var. Ne vakit '' Biz bu işi beceremiyoruz '' diyecekler bilemiyoruz.
Enflasyon durdurulamaz mı ? Denk bütçe başarılamaz mı ? Çalışanlar, emekliler yapılacak zamla tasarruf eder hale gelemezler mi ?! '' Böyle bir şey mümkün mü '' diyenlere '' Evet mümkün. Rahmetli Erbakan Hocamız başarmıştı '' diyebiliriz. Hem de göğsümüzü gere gere. Bunu başarmak için öyle çok uzun sürede gerekmedi. Bir sene gibi kısa sürede başarmıştı. Demekki; Rahmetli Erbakan Hocamızın Milli Görüş Ekonomik Modeli uygulanırsa başarılabilir. Ekonomilerde iktisat modelleri uygulandığı iddiasında olanlara alın size Erbakan modeli. BIrakın ithal modelleri. Hangi ithal bünyemize uydu ki, ekonomik modeller uysun.
Türk İş Konfederasyonunun 2024 Ocak ayında açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre açlık sınırı 15.048 Tl, yoksulluk sınırı ise 49.019 Tl ye yükselmiş. Durum bu kadar vahim yani. Buna rağmen hala emeklilerin 10.000 Tl den başlayan emekli maaşları konuşuluyor. Kaldı ki, 7.200 - 8000 - 9000 bin gün primi eksiksiz tavandan ödemiş, üzerine yüksek vergi diliminden vergi ödemiş emekli de en az 10.000 Tl alan emekli kadar mağdur. Ödediği SSK - SGK primlerinin karşılığını alamıyor. Kimileride sanki hazine karşılıyormuş gibi yanlış bir savunmaya geçiyorlar. Kardeşim emekliler SSK - SGK primlerini yatırmışlar ne hazinesi. Ha, 2500 - 3000 prim günle emekli yaptıklarınızı söylüyorsanız başka. Maalesef iktidar bu mevzuda sınıfta kaldı.
2002 ve 2008 de emeklilikle ilgili çıkarılan yasalarla '' intibak, EYT ve kök maaş '' meselesi icad edilmiş ve mesele büyümeye devam ediyor. Ders alınmamış olunacak ki yeni EYT benzeri kanun hazırlığı yapılmaktadır. Öyle anlaşılıyor ki emeklileri daha çok konuşacağız.
Evet; Emekliler insanca yaşamak istiyor. Reva görülen açlık ve yoksulluk sınırının altında ki yaşamaya tepki gösteriyorlar. İnsanca yaşayabilecekleri bir maaş bekliyorlar. Temenni edelim dendiği gibi 2024 senesi EMEKLİLERİN SENESİ olsun ve hakettikleri maaşları almaya başlasınlar. Vesselam..